| Bana verdiğin hediyeyi alamazsın! | Open Subtitles | أنت لا تستطيعى إسترداد هديه قد أعطيتيها لى سابقا |
| Senin verdiğin şapkayı takıyordum. | Open Subtitles | أترين,أنا حتى أرتدى القبعة التى أعطيتيها لى |
| Askere giderken bana verdiğin bir iyi şans dileğiydi. | Open Subtitles | انها تميمت حظ لقد أعطيتيها لى عندما جندت |
| Bana şimdi verdiğin ufak ekmek parçası. | Open Subtitles | قطعة الخبز الصغيرة التي أعطيتيها لي حالاً |
| Bana verdiğin bilgiler çoğunlukla onunla ilgiliydi. | Open Subtitles | المعلومات التى أعطيتيها لى كانت معظمها عنه |
| Neden ona verdiğin tüylü oyuncaktan nefret ediyor? | Open Subtitles | لماذا تكره الدمية التي أعطيتيها إياها ؟ |
| Bunlar polislere verdiğin fotoğrafların kopyaları mı? | Open Subtitles | ... هل هؤلاء هل هذه نسخه من الصور التى أعطيتيها للشرطه؟ |
| - Evet, ona verdiğin cüzdan benimdi. | Open Subtitles | أجل، هذه كانت محفظتي التي أعطيتيها له |
| - Evet, ona verdiğin cüzdan benimdi. | Open Subtitles | أجل، هذه كانت محفظتي التي أعطيتيها له |
| Bize verdiğin silahlarla olmaz. Bizi hiçbir şey durduramaz. | Open Subtitles | ليس ومعنا الأسلحة التي أعطيتيها لنا |
| verdiğin ilaçlar işe yarıyor. | Open Subtitles | الأدوية التي أعطيتيها لي تعمل |