| Hala sana verdiğim botları kullanıyorsun. | Open Subtitles | ما زلتِ تملكين الأحذية التي أعطيتُها لكِ |
| Ona söyle, diş düzeltmesi için verdiğim parayı kullansın. | Open Subtitles | أخبرها بأنني قلتُ أن تستخدم تلك النقود التي أعطيتُها لتصلح أسنانُها |
| Baba, ona verdiğim son dergiyi geri alamadım. | Open Subtitles | أبي، لم تعِد آخر مجلّة أعطيتُها إيّاها |
| Ona geçen Noel'de vermiştim. | Open Subtitles | أعطيتُها هذا في عيد الميلاد الأخير |
| Yargılamaya başlamadan önce söyleyeyim; o vazoyu ben vermiştim ona. | Open Subtitles | ،قبل أن تحكم عليّ أعطيتُها تلك المزهرية |
| O haberi az önce vermiştim. | Open Subtitles | أنا فقط أعطيتُها تلك الأخبار. |
| Sana verdiğim anahtarları kullan. | Open Subtitles | إستخدم المفاتيح التي أعطيتُها لك! |
| Rigsby'ye verdiğim sorular, psikopatlık teşhisinde kullanılan sorular. | Open Subtitles | والأسئلة التي أعطيتُها لـ(ريغسبي) جاءت من اختبار موحد لتشخيص الإضطراب العقلي. |
| Benim sana verdiğim vazoyu yani. | Open Subtitles | بعد أن أعطيتُها لكِ |
| Tek bildiğim, sevdiğim kadına sonsuza dek takması için verdiğim yüzüğü sadece 6 buçuk hafta takabilecek olduğu. | Open Subtitles | كُلّ أَعْرفُ أنا gotta يَذْهبُ يُخبرَ الإمرأةَ أَحبُّ التي الحلقة أعطيتُها لكُلّ الخلود... كَانَ في الحقيقة فقط ل وستّة a نِصْف الأسابيعِ. |
| Acil durumlar için vermiştim. | Open Subtitles | أعطيتُها إياها للطوارىء. |
| Ezekiel'e vermiştim. Onu etkiler mi? | Open Subtitles | قَد أعطيتُها لـ(إيزيكِل)، أسَوف تؤثِّـر عليه؟ |
| İlaç vermiştim. | Open Subtitles | نعم، لقد أعطيتُها حقنة. |