| Denemeye devam et. Bulunca bana bildir. | Open Subtitles | إستمر بالمحاولة أعلمنى عندما يلتقطوا المكالمة |
| Tamam. Pekala, eğer birkaç gün içinde normale dönmezsen, bana bildir. | Open Subtitles | جيد , حسناً إذا لم تعود لحالتك الطبيعية خلال يومين , أعلمنى بذك |
| Rahatsız edilmediklerinden emin ol ve çocuk evlenme teklif eder etmez beni hemen haberdar et. | Open Subtitles | تأكد من ألا يزعجهما أحد وعندما يطلب الفتى أعلمنى فوراً |
| Tamam. Beni haberdar edin. | Open Subtitles | نعم, حسنا فقط أعلمنى |
| Tamam, resim tamamlandığında bana haber ver. | Open Subtitles | إنه مع الرسام التصويرى حسناً , أعلمنى عندما ينتهى مع الرسام التصويرى |
| Gale Takımı'na döndüğün zaman haber ver. | Open Subtitles | لذا أعلمنى عندما تعود إلى فريقى |
| Bay Faraday, sizin için yapabileceğim birşey olursa lütfen haberim olsun. | Open Subtitles | سيد فاراداى إذا كان هناك أى شيئ آخر أعلمنى فوراً و أنا فى الخدمه |
| Bir değişiklik olursa bana bildir. | Open Subtitles | فقط أعلمنى . اذا حدث شيئاً |
| - Bir değişiklik olursa bana bildir. | Open Subtitles | فقط أعلمنى . اذا حدث شيئاً |
| Başka bir şey olursa, beni haberdar et. | Open Subtitles | أعلمنى فى حالة حدوث أى جديد |
| "Beni hemen haberdar et." - Ve unutma; | Open Subtitles | أعلمنى فوراً - :وتذكر - |
| Yaşlanmaya karar verdiğimde haber ver olur mu? | Open Subtitles | أرجوك أعلمنى عندما تُقرر أن تكبُر |
| Maça gitmek zorundayım. Bir şey bulursan bana haber ver. | Open Subtitles | أعلمنى إذا وجدت شيئاً |
| - Selam Cal, randevuya hazır olduğunda, haber ver. - Bu bir kazaydı. | Open Subtitles | . (كال) ، عندما تريد تحديد ميعاد ، أعلمنى . هذا كان دون قصد |
| Yeni lastiğe ihtiyacınız olursa haberim olsun, bir şeyler ayarlarım. | Open Subtitles | إذًا، أعلمنى عندما تصبح بحاجة لبعض المطاط وسأوفره لك |