| Hey manyak herif, içerideki eğlenceyi biliyorum." Birazcık dans et, birazcık seviş. | Open Subtitles | أيها الرجل المجنون! أعلمُ أنكَ تحظى بالمتعة هناك هل يمكنني تقديم طلب؟ |
| Neden gittiğimi merak ettiğini biliyorum ve her geldiğimde sana tüm hikâyeyi anlatmak istedim. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ تتسائَل لماذا رحَلت و كُل مرَة آتي لزيارتِك، كُنتُ أُريدُ إخباركَ القِصَة كاملةً |
| Beni ve bebeği koruduğunu sandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ ظننتَ أنكَ تحميني و تحمي الطفل |
| Seni üzdüğünü biliyorum, evlat. Ama seni korumak için yaptım. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ تتأذى يا بني لكنني فعلتُ ذلكَ لحمايتكَ |
| Kardeşini kaybettiğini ve onu geri getirmek için elinden geleni yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ فقدتَ أخاك، وستفعلُ مابوسعك لإعادته |
| Evet. Halkın adamı olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أجل ، أنا أعلمُ أنكَ رجل صادق كباقي الناس |
| - Bekle bir dakika adamım. Gardiyanlara haber verenin sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ أنتَ مَن نَبهَ الضُباط |
| Ve bütün numaraları bildiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعلمُ أنكَ تعرفُ جميعَ الخِدَع |
| Bana yardım edebilmek için her şeyi yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ فعلتَ ما بوسعكَ لمساعدتي |
| biliyorum, sen düşündüğün en iyisini yapacaksın ama Adam ve ben pekiyi geçinemiyoruz. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ ستفعَل ما تراهُ أفضَل لكني و (آدم) لم نتفقُ مع بعضنا |
| Aynı kederi bir daha... yaşayamam diye düşündüğünü biliyorum... peki ya bu neşeyi yaşama şansını kaçırıyorsan, bu hastalığı atlatacak birisinin yanında olma zevkini kaçırıyorsan? | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ تُفكِّر... . أنكَ لا يُمكنكَ تحمُّل الحُزن ثانيةً، لكن... |
| O gece Min'in evine gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | {\cH7ACCD4} .أعلمُ أنكَ ذهبت لقتلْ مين في تلكَ الليلة : Justice |
| Burr Redding'i benimle aynı sokaktan tanıdığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ تعرفُ (بير ريدينغ) من نفس الحي الذي أعرفهُ مِنه |
| Bunu yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ تستطيع، |
| Benim yerime Melissa'nın Kyle ile sihir aracılığıyla flört etmesine yardım ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ ساعدتَ (مليسا) في مغازلتها السحرية معَ (كايل)، بدلاً مني |
| Elliot, bak, başının dertte olduğunu ve bunun silahla alakalı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إليوت) ،، إسمع ،، أعلمُ أنكَ في مشكلةٍ كبيرة) وأعلم أن لهذا علاقةً بالسلاح |
| İyi niyetli olduğunu biliyorum ama... | Open Subtitles | ...أعلمُ أنكَ تنوي المساعدة ،، لكن |
| O ölmedi Frank. Bana inanmadığını biliyorum. | Open Subtitles | (إنها ليست ميتةً (فرانك أعلمُ أنكَ لا تصدقني |
| Karını öldürmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ لم تقتل زوجتك |