| Oz'daki sistemin özelleştirilmesine karşı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ لا تُساندينَ تَخصيص نظام الرعاية هُنا في أوز |
| Güreşi sevmediğini biliyorum... ama bütün paramı yetimlere bırakıyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ لاتحبين المصارعة لكن إعلمي أنني سأدع كلّ أموالي للأيتام |
| Bu tip insanlarla büyüdüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ تحبين هؤلاء الناس، فهم بمثابة عائلةٍ لكِ، و مفهومٌ أنّه شاقٌّ عليكِ |
| Yani, senin 50'linde doğduğunu biliyorum fakat hadi ama. | Open Subtitles | أعني، أعلمُ أنكِ وُلدتي في خمسينياتكِ لكن بربك |
| Çocuk sahibi olmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أنتِ حامِل. تهانينَا. أعلمُ أنكِ كنتِ تُحاولين من قبَل. |
| Korktuğunu biliyorum ama zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ خائفة لكنّ الوقتَ يداهمنا |
| Meraklı küçük bir maymun olduğunu biliyorum ama o malzemelerin hiçbirini gözlerine yaklaştırma. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ رجلُ طفلي غريب الأطوار يشبه القردْ! ولكنْ لاتقرب هذه الأنواع من عينكْ. |
| Kızgın olduğunu biliyorum ama, sadece beni bir dinle. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ غضبتِ ولكن اسمعيني فقط. |
| biliyorum, bana her zaman Madam Rosa'yla olan seanslarımızdan bahsetmememi söylüyorsun ama son falımdan biraz bahsetmiş bulundum ve çok ilgili gözukuyordu. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ لطالما نهيتيني عن التحدُث فيما يخُص جلساتي معَ الآنِسة " روزا " ولكنّ الأمر حدث وتطرقتُ |
| Ateşe ateşle karşılık verdiğini düşündüğünü biliyorum ama bu yolda gitmeye devam edersen herkesin canı yanacak, Daniel gibi masumlar da buna dahil. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ تعتقدين أنكِ تحاربين النار بالنار ولكن إن إستمريتي في ذلك الطريق سيحترق الجميع، متضمناً أبرياء مثل (دانيل) |
| Bak, Vlad'tan korktuğunu biliyorum ama benim için gelen insanlar çok daha tehlikeli. | Open Subtitles | إنظري، أعلمُ أنكِ خائفةٌ من (فلاد) ولكن أولئك الناس، أكثر خطورةً |
| Başının belada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ تعانين من مشاكل |
| - Cassie, ona inanıyorsun biliyorum ama ben ona önceden güvendiğimden daha fazla güvenmiyorum. | Open Subtitles | (كاسي) أعلمُ أنكِ تريدينَ أن تصدقيهِ لكنني لا أثقُ بهِ وأكثرَ من قبل |
| 6 nolu odada Amelia'yı sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ أخفيتِ (آميليا) في الغرفة السادسة |
| Olanlardan sonra kötü bir insan olduğunu düşündüğünü biliyorum, Deb ama değilsin. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ تعتقدين بأنك شخص سيء (ديب) بعد أن حدث كل شيءٍ، ولكنكِ لستي كذلك |
| Beni hüsrana uğratmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ لن تتركيني لوحدي. |
| Küçük bir psikopat katil olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ قاتلةٌ مختلة. |
| Aster Şirketleri adına çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | (أعلمُ أنكِ تعملينَ لشركات (زهرة النجمة |
| Beni sevdiğini biliyorum... | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ تحبيني... |
| Tamam, Boyle'a kızdığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعلمُ أنكِ غاضبة (على (بويل |