"أعلم أين هو" - Translation from Arabic to Turkish

• Nerede olduğunu biliyorum
• nerede olduğunu bilmiyorum
• nerede olduğunu bilmek
• un yerini biliyorum
• nerede bilmiyorum
• nerede olduğunu bilseydim

-İlgilenirsen bu kötü başlangıç bitebilir. - Ben Nerede olduğunu biliyorum!
ـ تدبّر أمرك، ولا تجعل البداية سيّئة ـ أعلم أين هو

Porto Del Rio.9.Liman 9.Liman , tamam Nerede olduğunu biliyorum.
بورتو ديل ريو. قفص الاتهام 9. 9 قفص الاتهام، وأنا أعلم أين هو.

Yakında eve gelir ve ben Nerede olduğunu biliyorum.
سيصل المنزل قريباً وأنا أعلم أين هو

Normalde, eğer iyi olsaydık abime sorardım ama onun nerede olduğunu bilmiyorum.
عادةً أسأل أخي إن كان سؤالي عادياً لكني لا أعلم أين هو

nerede olduğunu bilmiyorum. Bu daha ne kadar sürecek?
لا أعلم أين هو كم من الوقت سنستمر بعمل هذا؟

Bizim için çalışıyordu. Sonra firar etti, şahsen nerede olduğunu bilmek isterim.
لقد إعتادَ على العمل معنا لقد ذهب هربَ، وأودُّ أن أعلم أين هو

Luke. Geri dön. Luke'un yerini biliyorum.
لوك، عد بالسفينة أعلم أين هو

Ben olayı çözdüm. Hazinenin Nerede olduğunu biliyorum.
إكتشفت ذلك إنا أعلم أين هو الكنز,

Nerede olduğunu biliyorum. Burada yaşıyordum.
انا أعلم أين هو لقد كنت أسكن هنا

İyi haber Joel'in Nerede olduğunu biliyorum.
الاخبار الجيدة أعلم أين هو جويل

- Sanırım Nerede olduğunu biliyorum.
أعتقد أنّي أعلم أين هو كيف هذا؟

Ben Nerede olduğunu biliyorum.
أنا أعلم، أنا أعلم أين هو

Nerede olduğunu biliyorum. Pekala ama sonrasında hemen buraya dönüyorsun, duydun mu?
دعيني أذهب فأنا أعلم أين هو

- Nerede olduğu konusunda hiçbir fikrim yok tabi senin Nerede olduğunu biliyorum.
-لا أعلم أين هو ومع ذلك أعلم جيداً أين كنتِ -تشاك) )

Çünkü nerede arayacağımı bilmiyorum, nerede olduğunu bilmiyorum.
لأنني لا أعلم أين يمكنني البحث عنه لأنني لا أعلم أين هو.

nerede olduğunu bilmiyorum. Bütün gece dışarıda olacak.
لا أعلم أين هو سيكون بالخارج طوال الليل

nerede olduğunu bilmiyorum. Numara sende olmalı.
لا أعلم أين هو يجب أن يكون عندك الرقم

Nate'in nerede olduğunu bilmiyorum ama Glenn'i aradıklarını biliyorum, tamam mı?
لا أعلم أين هو "نيت" لكني أعلم أنهم يبحثون عن "غلين" ، حسناّّ ؟

Ama onun nerede olduğunu bilmek isterdim.
أودّ أن أعلم أين هو

Fıçının nerede olduğunu bilmek istiyorum.
أريد أن أعلم أين هو البرميل

Luke. Gemiyi geri dönder. Luke'un yerini biliyorum.
لوك، عد بالسفينة أعلم أين هو

O nerede bilmiyorum, arayacağım.
لا أعلم أين هو سأنظر في الأمر وأتصل به

nerede olduğunu bilseydim çoktan onu şehre götürmüştüm.
لو كنت أعلم أين هو , لكان في المدينة الآن