| Galiba nereye gittiğini biliyorum. - Hadi. | Open Subtitles | لقد سرقت سيّارتكِ أعتقد أنني أعلم إلى أين يتّجه |
| Sarah'ın kaza gecesi nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم إلى أين كانت ساره متوجهة ليلة الحادث |
| Sürecin akışında, "One to One" adlı bir program bile geliştirdik, eski aşırılıkçıları aldık ve neofaşist ve aynı zamanda aşırı İslamcılar olarak tanımlanan grupla doğrudan temas kurmalarını, Facebook mesaj kutuları ile ''nereye gittiğini biliyorum. Ben de yaşadım. Konuşmak istersen buradayım.'' | TED | وتماشيًا مع الوضع، طورنا برنامجًا تجريبيًا يسمى "واحد إلى واحد"، حيث أخذنا متطرفين سابقين وجعلناهم يتواصلون مباشرة مع مجموعة تسمى الفاشيين الجدد، وكذلك مع متطرفين إسلاميين، ويرسلون رسائل مباشرة عن طريق "فيسبوك مسنجر"، تقول: "مرحبًا، أنا أعلم إلى أين تذهب، فقد كنت هناك |
| Kamyonun nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم إلى أين تتجه الشاحنة. |
| Devereaux ünitesinin nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم إلى أين وحدة "ديفيرياكس" ستذهب |
| Bak, bunun nereye gittiğini biliyorum... | Open Subtitles | -أجل . انصت، أعلم إلى أين سيؤول الأمر... |
| O pisliğin nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | -وماذا عنك؟ أعلم إلى أين هذا الوغد ذاهب |
| Evet, nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | أجل، أعلم إلى أين تتجه |
| nereye gittiğini biliyorum! | Open Subtitles | أعلم إلى أين أنت ذاهب |
| Sanırım Doktor Fennhoff'un nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | (أعتقد أنني أعلم إلى أين يتجه الدكتور (فينهوف |
| Rachel'ın nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم إلى أين تتجه (ريتشل) |