"أعلم و" - Translation from Arabic to Turkish

• Biliyorum ve

- Biliyorum, bunu Biliyorum ve evlenmek zorunda olduğunu anlıyorum.
أنا أعلم, و أتفهّم بأنّ عليكِ أنْ تتزوجي أحقّاً ؟

- Farkındayım, bilmemem gerekirdi. Ama Biliyorum ve çok heyecanlandım.
أنا أعلم أن المفروض لا أعلم و لكنني أعلم و متحمس جدا من أجلك

Biliyorum, ve birileri onu kaçırmak için benden yardım istiyor.
أعلم, و شخصاً ما يريدني أن أساعده في تهريبه

Biliyorum ve sana iyiyim diyorum.
أعلم , و أجزم لكِ بأنّ كل شيء على ما يرام ..

Biliyorum ve keşke en genç arkadaşlarından biri olsaydı diyorum.
نعم, أعلم, و حقيقةً تمنيت أنها كانت من أصغرهم

Ve hayatınızda neler döndüğünü bilmiyordum, şimdi Biliyorum ve bu sizinle bağlanmış gibi hissettiriyor.
و لـم أعلـم مـاذا يجري في حيـاتيكمـا و الآن أعلم و جعلنـي ذلك أشعـر بالإرتبـاط بكمـا

Biliyorum, ve karısı altı aylık hamile
أعلم , و زوجته في الشهر السادس من الحمل

Biliyorum. Ve ilk kez, Maggie Lizer'ın yalanlarından bir adım öndeyim.
أعلم, و لمرة أنا متقدم بكذبة واحدة على كذبات (ماغي لايزر)

Biliyorum ve istiyorum geri kocam çok kötü bir şekilde alıyorum.
أعلم و أنا أريد . أن أستعيد زوجي كثيراً

Biliyorum. Ve depozit konusunda anlayışınızın için teşekkürler.
أعلم و شكراً لتفهمّك أمر الوديعة

Biliyorum... ve bir keresinde, burnumu karıştırmayı bırakmadığım için köpeğin tasmasını çıkarıp üzerime salmıştı, hatırladın mı?
أعلم ... و أتذكر تلك المرة لما توقفت عن نتف شعر أنفي فقامت بوضع طوق ذلك الكلب علي ؟

Biliyorum ve tek söyleyebileceğim, ben...
أعلم , و كل ما أستطيع قوله أننى...

- Biliyorum Rach, Biliyorum ve senin adına çok mutluyum.
أنا أعلم و أنا سعيد من أجلك

Biliyorum. Ve bu senin hatan değil biliyorum.
أعلم و أعلم أن هذا ليس خطؤك

Biliyorum. Ve anlaşılan annesi onu terk etmemiş.
أعلم, و إتضح أن أمه لم تهجره

Biliyorum ve yapacağız.
وعدتمونني أعلم و سنفعل

Evet, biliyorum, ve buna bayılıyorum.
أجل, أعلم و أحب هذا

Biliyorum, ve gözüm üzerinde.
أعلم, و أنا أراقبكَ

Biliyorum ve çok üzgünüm.
- بسببك - أعلم أعلم, و انا آسف جدا

Biliyorum ve sen de öyle olacaksın.
أعلم و أنت كذلك ستكونين