| Bana verdiğin hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | أن أعيش الحياة التي منحتني إياها |
| Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | " سوف أعيش الحياة التى أختارها " Translated by : |
| Senin tavsiyene uyuyordum, Sadece yazmak yerine hayatı yaşamak. | Open Subtitles | كنت أعمل بنصيحتك أعيش الحياة عوض الكتابة عنها |
| Bir ülke beyefendisinin hayatını yaşamak... | Open Subtitles | أعيش الحياة كرجل المدينة النبيل |
| Ve kalbim sosis fabrikasında yavaş koşan bir domuzunki kadar hızlı atıyor ama içtenlikle söyleyebilirim ki, ...hep yaşamak istediğim hayatı yaşıyorum. | Open Subtitles | و قلبي يركض كخنزير بطيء في مصنع النقانق لكنني أستطيع القول بأنني أعيش الحياة التي لطاما أردتها |
| Ben Hayatımı yaşıyorum ve illa erkek olmak zorunda değil. | Open Subtitles | أنا أعيش الحياة و الرجل ليس تعريفاً لها |
| Hayatı dolu dolu yaşamayı severim çünkü ben ve benim gibi askerler için yarın diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | هذا ما أحب، أنا أعيش الحياة... بأكملها لأنّ... بالنسبة لي و لكلّ جندي، ليس هناك غداً |
| Uzun zamandır, hayatı yaşamam gereken şekilde yaşamıyordum. | Open Subtitles | لمدة طويلة, لم أكن أعيش الحياة التي مِنَ المُفترض أن أعيشها |
| Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | " سوف أعيش الحياة التى أختارها " |
| Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | سوف أعيش الحياة التى أختارها |
| Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | سوف أعيش الحياة التي اخترتها |
| Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | سوف أعيش الحياة التي اخترتها |
| Tabii ki ilgileniyorum. Sadece sahip olduğum hayatı yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أعيش الحياة التي عندي ولا اكون منتظرا لتلك |
| Bir ülke beyefendisinin hayatını yaşamak... | Open Subtitles | أعيش الحياة كرجل المدينة النبيل |
| Bildiğiniz üzere taşra hayatı yaşıyorum, eğlenceden uzakta. | Open Subtitles | كما تعرفون أنا أعيش الحياة على المحك على حدود المرح |
| Ve ben babamın benim için seçtiği hayatı yaşıyorum. | Open Subtitles | و أعيش الحياة التي إختارها لي والدي |
| Hayatımı yaşıyorum anne. | Open Subtitles | أنني أعيش الحياة بطريقتي أمي |
| Hayatımı yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش الحياة |
| Sahip olduğum bu hayatı sevdiğim insanları öldürme korkusuyla saklanarak harcamaktansa, gerçekten yaşamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أعيش الحياة التي أملك, حياة حقيقية, ضاعت في الأختباء, خائفةمنقتلالناسالذينأحبهم . |
| Uzun zamandır, hayatı yaşamam gereken şekilde yaşamıyordum. | Open Subtitles | لمدة طويلة, لم أكن أعيش الحياة التي مِنَ المُفترض أن أعيشها |