| Burada her şey aptalca yürütülüyor, hatta insanı hasta ediyor. | Open Subtitles | الشرطة كرروا تلك الحماقات نفسها ما أغبى تصرفهم يا رب |
| Bu bana görüşmemiz boyunca söyleyeceğin son aptalca şey olsun. | Open Subtitles | هذا هو أغبى شيء عليك إخباري إياه أثناء تلك المُحادثة |
| Mollie'yi bile yenemiyorum, ki o bizim en aptal hamsterimiz. | Open Subtitles | لا يمكنني حتى أن أهزم مولي انها أغبى فأرة لدينا |
| Bence sen yeryüzündeki en aptal adamsın, fakat azmine hayranım. | Open Subtitles | أظن أنك أغبى رجل على وجه الأرض لكني معجب بمثابرتك |
| Bugüne kadar tanıdığım en salak insansın. Konuşmayı kes. Dedikodu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنت أغبى انسانه عرفتها. توقفوا عن الكلام , هذا ليس مكانا للنميمه. |
| Bu sırada kıçından fırlayan bir iblisin şarkı söylediğini fark edemeyecek kadar aptalsın. | Open Subtitles | مع ذلك , أنت أغبى من أن تدرك أن هناك عفريت ملصق فيك |
| Hatta sen bunun bir kasete konulan en saçma şey olduğunu itiraf etmelisin. | Open Subtitles | حتى أنت أعترفت أنه أغبى شيء قد يسجل على شريط |
| Bunu söylememişsin gibi davranacağım çünkü bu muhtemelen hayatımda duyduğum en salakça şey. | Open Subtitles | أتعرف؟ سأتظاهر بأنني لم أسمع ما قلته لأنه على الأرجح، أغبى شيء سمعته منك على الإطلاق |
| Açıkçası bu, şu ana kadar hayatımda duyduğum en aptalca fikir. | TED | أعتقد أن هذه هي أغبى فكرة سمعتها في حياتي. |
| Büyük kanyonu geçmeye çalışan aptaldan beri... gördüğüm en aptalca şey. | Open Subtitles | هذا هو أغبى شيء رأيته منذ أن حاول هذ1 الاحمق القفز فوق جراند كانيون. |
| Dürüst olmak gerekirse hayatımda gördüğüm en aptalca gömlek. | Open Subtitles | أعتقد أنه أغبى قميص رأيته يوماً بصراحة شديدة |
| Dürüst olmak gerekirse hayatımda gördüğüm en aptalca gömlek. | Open Subtitles | أعتقد أنه أغبى قميص رأيته يوماً بصراحة شديدة |
| Bak, Korkunç, aptalca ve aptalca birşey yaptım tamam? | Open Subtitles | انظرى لقد فعلت أفظع أغبى أغبى الاشياء حسنا ؟ |
| Aklıma gelen en aptalca şey bu herhalde. | Open Subtitles | هذه يُمكن أن تكون أغبى فكرة .سبق وأن حظيت بها |
| Şu anda dünyadaki en aptal baykuş gibi ses çıkarmaya... | Open Subtitles | تبدوا مثل أغبى بومة على وجه الأرض في هته اللحظة. |
| Onu çıkarmak zorunda olduğumu biliyordum ve bende hayatımın en aptal işini yaptım. | Open Subtitles | فأدركت بأنني يجب أن أخرجه لذا اقدمت على أغبى عمل قمت به ابداً |
| Bu adam şimdiye kadar gördüğüm en aptal dahi, veya en zeki aptal. | Open Subtitles | ذلك الرجل إما يُعد أغبى عبقري أو أذكي غبي قد قابلته من قبل |
| Ama benim kutladığım şey, salak bir Afrikalıyı son görüşüm olacak. | Open Subtitles | لكنني أحتفل حقيقة برؤية أغبى زنجي أفريقي |
| Ayrıca bu ekipte öyle birini bulunduracağımızı düşünüyorsan göründüğünden daha aptalsın demektir. | Open Subtitles | لو ظننت أننا سنضع أشخاص منحرفين فأنت أغبى مما يبدو عليك |
| Bu hayatımda duyduğum en saçma şey. | Open Subtitles | ماذا؟ إن هذا هو أغبى شيءٍ سمعتُه في حياتي. |
| Bu gördüğüm en salakça görünen vuruş denemesiydi. | Open Subtitles | هذه هي أغبى لفة ذراع شاهدتها على الإطلاق |
| Eğer beni satın alabileceğini düşünüyorsan sandığımdan daha aptalmışsın. | Open Subtitles | اذا عتقدت انك ستستطيع شرائي فأنت أغبى مما كنت أظن |
| O da tarzım değil, hele hele güzel bir hatun bana bir balıktan daha ahmak olduğumu söylüyorsa. | Open Subtitles | ذلك ليس أسلوبي أما. خصوصا عندما بنت جميلة تخبرني انا أغبى من السمكة |
| Bununla yüzleş, Brian, Boston-bölge raporundakilerden daha avanak. | Open Subtitles | " براين " الواقع واجه " بوسطن منطقة " كتاب ناشر من أغبى إنها |
| Dürüst olmak gerekirse... Sanırım sen benim dünyanın en salağı olduğumu falan düşündün herhalde. | Open Subtitles | بصراحة ، هل تظني أني أغبى رجل على هذا الكوكب |
| Ya sen çok salaksın ya da yaptın dedikleri kesinlikle bu diyarlara daha uğramadı. | Open Subtitles | أنت أغبى من القذاره أو ما سمعت بأنك فعلته مالا لم تُرسل الى هذه الأرض الضائعه |