| Cihazımı çaldığınız için kızmam gerekiyor belki ama bu yaptığınız geliştirme tasarımları efsane olmuş. | Open Subtitles | أعلم أنّه ينبغي أن أغضب منك لسرقتك تقنيتي لكن التعديلات التي أضفتموها مبهرة. |
| Bana gerçeği anlatırsan sana asla kızmam | Open Subtitles | أنا لن أغضب منك إذا قلت الحق |
| Böylece ikimiz de istediğimizi alacağız- ...ben sana kızgın olacağım, senin de benimle işin bitecek. | Open Subtitles | بحيث ننال كلانا ما نريد أنا أغضب منك وأنت تنتهي مني |
| Bu köpek yavruları sana kızgın kalmamı imkânsızlaştırıyor ama. | Open Subtitles | هذه الجراء تجعل الأمر مستحيلاً بالنسبة لي أن أغضب منك |
| Birisi canını yakıyorsa neden sana kızayım ki? | Open Subtitles | لماذا أغضب منك عندما يقوم سخص بإيذائك؟ |
| Dinle, bana anlatabilirsin. Hiç kızmayacağım. | Open Subtitles | إسمعني، تستطيع إخباري بكل شيء لن أغضب منك. |
| Eğer sana kızarsam, burnunun tam ortasına yumruk atarım, doğru mu? | Open Subtitles | وعندما أغضب منك ألكمك على أنفك أليس كذلك؟ |
| Sana hiçbir zaman kızmam. | Open Subtitles | لن أغضب منك أبدا |
| sana kızgın olmam gerek aslında. Beni azarlasın diye büyük annemi çağırmışsın. | Open Subtitles | يجب أن أغضب منك كثيراً لأستدعائك لجدتي لتوبيخي |
| O zaman ben de sana kızgın olmamayı seçiyorum. | Open Subtitles | وأنا الآن أختار ألا أغضب منك |
| Hayır, sana kızgın olmamı istemiyorsun. | Open Subtitles | كلا لا تريدني أن أغضب منك |
| Neden kızayım ki sana Marty? | Open Subtitles | - و لماذا أغضب منك "مارتي"؟ |
| Lütfen Phil, sana kızmayacağım. Sadece bilmek istiyorum. | Open Subtitles | رجاء يا "فيل لن أغضب منك كل ما أريده هو معرفة ما جرى |
| Yalan söyleme. kızmayacağım. | Open Subtitles | لا تكذب لن أغضب منك |