| Artık şarkın bittiğine göre, söyle bakalım, kocamı en son ne zaman gördün? | Open Subtitles | الآن بعد أن إنتهت أغنيتك متى آخر مره رأيتِ فيها زوجي ؟ |
| Primadonna, şarkın yine yaşayacak. | Open Subtitles | أيتها المغنية الأولى يجب أن تحيا أغنيتك ثانيةً |
| - Ben, neden buraya gelip bize, şarkını söylemiyorsun? | Open Subtitles | أنه رائــع حسنــا ً , بين لماذا لا تصعد و تغنى أغنيتك ؟ |
| Radyo ve televizyon yok. O yüzden, şarkını duymak zorunda kalmayız. | Open Subtitles | لا يوجد راديو أو تلفاز لذا لن نسمع أغنيتك |
| şarkı akşam 7:08'de çalındı ve program saat 8:00'de bitti. | Open Subtitles | بثت أغنيتك في الساعة 7: 08 والبرنامج انتهى في 8: 00 |
| Pekala Bay Woods yeni şarkınız mermiyle beraber 3 numara olacak. | Open Subtitles | أغنيتك الجديدة ستكون بالترتيب الثالث بفضل رصاصة |
| Senin şarkın olduğunu biliyorum, ama ilham geldi ve söylemek istedim. | Open Subtitles | أعرف بأنّها أغنيتك لكني أحسّست بشيء ما لكنّك كنت تلعب دور يهوذا |
| Senin şarkın olduğunu biliyorum, ama ilham geldi ve söylemek istedim. | Open Subtitles | أعرف بأنّها أغنيتك لكني أحسّست بشيء ما لكنّك كنت تلعب دور يهوذا |
| Radyoda senin şarkın çıktığında, yatmak üzereydik. | Open Subtitles | كنا نستعد للسرير عندما أتت أغنيتك على الراديو |
| Senin şarkın çok iyi satıyor, kayıt şirketi peşinatı üç katına çıkarttı. | Open Subtitles | أغنيتك تباع بشكل جيد جدا شركة التسجيلات ضاعفت أموالك ثلاث مرات |
| Orijinalinin senin şarkın olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أكن أدرك حتى أن أغنيتك هى الأصلية |
| Umarım aptal şarkın buna değmiştir. | Open Subtitles | أتمنى أن أغنيتك الغبية استحقت هذا العناء |
| - Pekâlâ, Chembur'lu arkadaşım reklamlardan hemen sonra şarkını çalıyoruz. | Open Subtitles | ..حسنا يا صديقتي من جاينبور أغنيتك ستعرض بعد هذا الاعلان التجاري القصير .. |
| Birinin senin şarkını albümüne koyabilmesi için ne yapması gerekiyor? | Open Subtitles | لقد قلتها لك. حسنا، ماذا على شخص أن يفعل لكي يحظى عل أغنيتك في ألبومه؟ |
| Bence seçme şarkını buldun. Pekala. | Open Subtitles | حسناً أعتقد بأنك وجدتي أغنيتك لتجربة الأداء حسناً |
| Tek yapmak istediği seninle yatmaksa, neden bana seni favori şarkını sorsun? | Open Subtitles | إذا كان كل ما يريده هو النوم معك لما قد يسألنى عن أغنيتك المفضله |
| Bu senin için, bir Cumartesi gecesinde en sevdiğin şarkı. | Open Subtitles | هذه من أجلك أغنيتك المفضلة في ليلة السبت |
| Cumartesi akşamları... dinlemeyi en sevdiğin şarkı. | Open Subtitles | هذه من أجلك أغنيتك المفضلة في ليلة السبت |
| Jackie, Love Me Sexy ömrümde duyduğum en kötü şarkı. | Open Subtitles | جآكي ، أغنيتك احبيني يامن تثيريني هي أسوء أغنية قد سمعتها على الإطلاق |
| Bildiğiniz gibi, Grammy kurulu, şarkınız önceden bestelenmiş veya var olan bir müzik içeriyorsa, yılın şarkısı seçilme hakkınız olmadığını söylüyor. | TED | تعرفون، تقول لجنة الغرامي أنه لو كانت أغنيتك تحتوي على موسيقى مكتوبة في السابق أو وجدت من قبل، تكون غير مؤهل للغناء لمدة عام. |
| En sevdiğiniz şarkının nakaratı kaç defa tekrar ediyor? | TED | كم مرة تتكرر اللازمات في أغنيتك المفضلة؟ |
| Yedek Şarkına ne oldu? Ona çalıştın mı? | Open Subtitles | وماذا عن أغنيتك الإحتياطية هل تدربت عليها أيضا؟ |
| Ve en sevdiğin şarkıyı canlı dinleyeceğin için heyecanlanırsın. | Open Subtitles | وتكون متحمسا للغاية لسماع أغنيتك المفضلة مباشرة، |
| Bir filmdeki bütün sahneleri betimlemek için kelimeleri kullandığınızı hayal edin, en sevdiğiniz şarkıdaki bütün notaları, ya da şehrinizdeki bütün sokakları. | TED | تخيل أنك تحاول استخدام الكلمات لوصف كل مشهد من مشاهد فيلم ما، كل نغمة في أغنيتك المفضلة، أو كل شارع في مدينتك. |