"أغيّر" - Translation from Arabic to Turkish

• değiştirmek
• değiştiriyorum
• değiştirmeden
• değiştirmem
• değiştirmemi
• değiştirmedim
• değiştireceğim
• değiştirebilirim
• değiştirmeyeceğim
• değiştiriyordum
• değiştirmeliyim
• değiştirip
• değiştirdim
• değiştirmeye
• değişmem

derler, 20'li yaşlarındakilerin yaptığı ve düşündüğü şeyleri değiştirmek istiyorum.
أريد أن أغيّر ما الذي يفعله و يفكر به الأشخاص في العشرينيات.

Menejerimi değiştiriyorum. Durum çok delice.
كنتُ أغيّر المُديرين، أجل، إنّه أمر جنوني.

Eğer bunu yapacaksam, biran evvel yapmam iyi olacaktı. Fikrimi değiştirmeden.
إذا كنت سأفعل هذا فمن الأفضل أن يكون سريعاً قبل أن أغيّر رأيي

Cidden çocuklar, burada Nba draftlarını yayınlayan kanala değiştirmem gereken on tane televizyon var, kaybolun.
حقّا، يا أولاد عليّ أن أغيّر محطّة 10 شاشات تلفاز إلى الجولة الرابعة من الدوريّ الأمريكي للمحترفين، لذلك ارحلوا

Seinfeld bana menüyü Pakistan yemekleri ile değiştirmemi söyledi.
أخبرني سينفيلد أن أغيّر القائمة إلى الوجبات الباكستانية.

Daha önce hiç dünyayı değiştirmedim. Ne kadar süreceğini bilmiyorum.
لم أغيّر العالم سابقاً، لذا لا أعلم كم قد يستغرق ذلك

İnsanların hayatlarını değiştireceğim! Rüyam gerçek olacak!
عَلَيّ أن أغيّر حياة الأشخاص ذلك حلم بالنسبة لي

Belki uçağımı değiştirebilirim, birkaç antrenmanı kaçırmış olurum sadece.
ربّما يمكن أن أغيّر خططي وأتغيّب عن بضعة تدريبات فقط

Benim hakkımda ne düşünürler bilmiyorum ama, ben fikrimi değiştirmeyeceğim.
لا أعلم ماذا يظنون بي, لكنني لن أغيّر رأيي.

Ama işimin güzelliği, hiçbir şeyi değiştirmek zorunda olmamam.
ولكنأفضلشئ في عملي.. أنني لا يجب أن أغيّر شيئاً

Ama o zaman bahsimi değiştirmek istiyorum... Baygın olmadığına 40 saat koyuyorum. Elimdekinin hepsini.
أغيّر رهاني، وسأراهن بـ 40 ساعة أنّه ليس فاقداً الوعي، طالما ستلقي بهِ من الحافّة.

Her 6 ayda bir telefon değiştiriyorum. İşleri hallederken elinden tutarım.
أغيّر هواتفي كل ستة شهور و إن أردت فيمكنني أن آخذ بيدك لننجز هذه الأمور

Odamı değiştirmek istedim, şimdi değiştiriyorum. Tek duvar kağıdı değil, her şeyi.
أريد أنا أغيّر غرفتي وبدءًا من الآن ليست جدران فحسب، بلْ كل شيء

Fikrimi değiştirmeden gideyim. Ekibindekilerin de dikkatini dağıtıyoruz.
عليّ أن اغادر قبل أن أغيّر رأيي أتعلم، نحن مصدر إلهاء لفريقك

Rutinimi senin için değiştirmem bunu tehlikeye atar.
وأنا لا أغيّر روتيني من أجلك لأعرّض ذلك للخطر.

6 milyar kişinin kalbini değiştirmemi mi istiyorsun?
لذا تتوقّعني أن أغيّر القلوب ستّة بليون شخص؟

Evet, kesinlikle. Kendiminki de dahil hiçbir ismi değiştirmedim.
أجل، كلياً، لم أغيّر أية أسماء، حتى اسمي

Sessizce kal orada, yoksa fikrimi değiştireceğim.
إبق بدون تحرّك قبل أن أغيّر رأيي

Bazı şeyleri değiştirebilirim sanıyordum.
لقد إعتقدّت بأنّهُ يمكنني أن أغيّر الأمور.

Şimdi de, sırf anlatmış olmak için hikayemi değiştirmeyeceğim.
والآن ، لن أغيّر قصّتي فقط لأنهُ لديّ شيء لأعترف به

Elinize ne olduğunu sorabilir miyim? Kol testeresinin zincirini değiştiriyordum.
أنا كنت أغيّر النصل على منشار قوسي.

Üstümü değiştirmeliyim. Eve giderken arabamda konuşabiliriz.
عليّ أن أغيّر ملابسي يمكننا التحدث في سيارتي

Fikrimi değiştirip seni küçük ve etkisiz yumruklarıyla pataklamasına izin vermeden önce gitsen iyi olur.
‫قد يحسن أن تنصرف قبل أن أغيّر رأيي ‫وأتركها تضربك بقبضتيها الصغيرتين

Bilincimi sibernetik ile birleştirmek için daha uzun yaşamam gerektiğinden, beslenme düzenimi değiştirdim.
من أجل أن أعيش بما فيه الكفاية لصهر ضميري بعلم التحكم الآلي يجب أن أغيّر حميتي

Mekansal yönelmemi değiştirmeye çalışıyorum. - Yeni bir bakış açısından bakıyorum.
أنا أحاول أن أغيّر توجهي المكاني وأساعد نفسي للحصول على منظور جديد.

Sanırım fazla şık giyindim. Üstümü değişmem gerek.
ربّما بالغت في تأنّقي، ربّما يجب أن أغيّر ثيابي