| Yasal onayın gelebilmesi için durumun o şekilde olduğunu Sanıyorum efendim. | Open Subtitles | أفترض أنّ هذه القضيّة تعتمد على . ضمان موافقة السلطة التشريعيّة |
| Birinin ona yüksek miktarda para ödediğini Sanıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنّ شخصاً دفع له قدراً كبيراً من المال. |
| Sanıyorum patlamadan ötürü kararından caydın. Yazık ettin. | Open Subtitles | أفترض أنّ الانفجار حتمًا أثناك عن ذلك، كم أنت مثير للشفقة. |
| herhalde yanında cenazede giyecek bir kıyafet getirmişsindir. | Open Subtitles | أفترض أنّ لديك ملابس لائقة لحضور جنازته. |
| herhalde yanında organik ıslak mendil yoktur, değil mi? | Open Subtitles | لا أفترض أنّ معكِ مناديل المسح العضويّة للأطفال؟ |
| Bu iddiayı destekleyecek bir hikâyeniz var sanırım. | Open Subtitles | أفترض أنّ لديكما قصة لدعم ما تقولان؟ |
| Sanıyorum olması gereken de bu. | Open Subtitles | أفترض أنّ ذلك هو المطلوب تحديدًا. |
| - Teşekkür ederim. - Bu arada, Sanıyorum yaşamak için yeni bir yer aramam gerek. | Open Subtitles | -في ذلك الحين، أفترض أنّ عليّ عمل ترتيبات عيش جديدة |
| Sanıyorum ki, bu ondan beklenmeyecek bir davranış, değil mi? | Open Subtitles | أفترض أنّ ذلك سيكون أمراً في غير محلّه؟ |
| Öyle Sanıyorum ki bu standart prosedüre dâhil değil. | Open Subtitles | أفترض أنّ تصرّفك ليس بإجراء اعتيادي |
| Sanıyorum seni buraya, tekrar masaya oturmamızı sağlaman için Başkan Taylor gönderdi. | Open Subtitles | أفترض أنّ الرئيسة (تايلور) أرسلتك هنا لتعيد بلادي إلى طاولة المساومة |
| - Öyle Sanıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنّ السيد (راسك) سيبقى حتى ينتهي من أمور عالقة. |
| Sanıyorum Hagya'nın yeraltına inmemi emretmesi tuhaf bir durum. | Open Subtitles | أفترض أنّ أمر (هاجيا) لي بالنزول للنطاق السفليّ غريب. |
| Grayson evinin tapusunu devrettiğimden geç kalmış bir teşekküre geldiğini Sanıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنّ هذه الزيارة ليست زيارة شكر متأخرة (للاِنتهاء من اللتوقيع على عقد ملكية قصر (جرايسـون |
| Paralarımın bir kısmını çıkarmamıştır, herhalde? | Open Subtitles | لا أفترض أنّ أياً من أموالي قد خرجت منه؟ |
| herhalde aranızda denizaltı kullanmayı bilen biri yoktur? | Open Subtitles | لا أفترض أنّ أيّ منكم يمكنه الإبحار بغوّاصة؟ |
| herhalde aranızda denizaltı kullanmayı bilen biri yoktur? | Open Subtitles | لا أفترض أنّ أيّ منكم يمكنه الإبحار بغوّاصة؟ |
| herhalde o koca pastanın benimle hiç alâkası yoktur. | Open Subtitles | أفترض أنّ تلك الكعكة العملاقة ليست لها علاقة بي! |
| herhalde o gece bizi Tanrı korumuş ha? | Open Subtitles | أفترض أنّ الرب كان يرعى كلانا. |
| Etraf durgun herhalde? | Open Subtitles | أفترض أنّ الأجواء هادءة بالخارج. |
| Evrenin garip bir mizah anlayışı var sanırım. | Open Subtitles | أفترض أنّ للكون روح دعابة. |