| - Hayır, hayır. Ona 2 şarjör boşalttım ama hala yaşıyordu. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا.أفرغت دبوسين إلى ذلك الشيء وهو إستمر بالمجيء. |
| Ortak hesabımızı boşalttım. | Open Subtitles | لقد أفرغت حسابنا الإدخاري المشترك |
| Sidik kovasını boşalttın mı bugün? | Open Subtitles | هـل أفرغت مبولّة الغرفـة اليوم؟ |
| Ama o hesabı boşalttın, değil mi? | Open Subtitles | لكن أنتي أفرغت الحساب.. أليس كذلك؟ |
| Ama duruşuna bakarsak, sanki biri üstünü aramış ve boşaltmış gibi geldi. - Gage. | Open Subtitles | ولكن بالطريقة التي أفرغت بها تجعلني أعتقد أنّ شخصاً ما قد أفرغها. |
| Sonra senin tüm şarap şişelerini boşaltıp sahte şeylerle dolduracağım. | Open Subtitles | لقد أفرغت كل زجاجات النبيذ إذن و ملأتهم بأشياء مزيفة من أجل لا شيء |
| Tıkanan damarlarından kurşun parçalarını çıkardım, | Open Subtitles | لقد أفرغت شظايا الرصاصة وكانت تسد شريانه الاساسي |
| D'Hara'yla onca yıl süren savaşlar kasamızı boşalttı. | Open Subtitles | كلّ هذهِ السنوات من الحرب ضدّ الدهاريون .. أفرغت صناديق مالنا. |
| Eyeri boşalttınız mı? | Open Subtitles | هل أفرغت السرج ؟ |
| Bütün kanadı boşalttım. | Open Subtitles | وفي جناح كامل وقد أفرغت من سكانها. |
| O serseriyi yere sermek için tüm şarjörü boşalttım. | Open Subtitles | - لقد أفرغت مجموعة كاملة من الرصاص على أحدهم حتى سقط ذلك الوغد ميتًا |
| Bilmiyorum. Bütün şarjörü boşalttım neredeyse. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أنا أفرغت مسدسي فيها |
| Herşeyi gidere boşalttım. | Open Subtitles | أفرغت كل شيء في البالوعة. |
| Midesinden çıkanları boşalttım. | Open Subtitles | حتى أفرغت محتويات المعدة. |
| Kasayı boşalttın mı? | Open Subtitles | هل أفرغت ماكينة النقود؟ |
| Silahı sen mi boşalttın? | Open Subtitles | هل أفرغت المسدس؟ |
| Bütün kolileri boşalttın mı? | Open Subtitles | هل أفرغت كل الصناديق ؟ |
| Son birkaç ayda banka hesaplarını neredeyse boşaltmış. | Open Subtitles | خلال الأشهر القليلة الماضية، لقد أفرغت الحسابات المصرفيّة تقريباً. |
| Kahretsin, boşaltmış. | Open Subtitles | اللعنة لقد أفرغت ذخيرته |
| Hesaplarını boşaltıp ülkeyi terk etmiş. | Open Subtitles | أفرغت حساباتها وتركت البلاد. |
| Bu katı boşaltıp birkaç tane son teknoloji şey ekledim. | Open Subtitles | لقد أفرغت هذا الطابق |
| Tıkanan damarlarından kurşun parçalarını çıkardım, | Open Subtitles | لقد أفرغت شظايا الرصاصة وكانت تسد شريانه الاساسي |
| O deli Rus'la masaya oturdun ve o da ceplerini boşalttı. | Open Subtitles | هل أفرغت جيوبك لذلك الروسي المجنون؟ |
| Odayı siz boşalttınız. | Open Subtitles | لقد أفرغت الغرفة. |