"أفصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • en iyi
        
    • ayırıyorum
        
    • ayrı
        
    • ayırmam
        
    • ayırmak
        
    • ayırırım
        
    Reisin Savaşçıları şehrin en iyi top oyuncularıdır. Open Subtitles اسيادى، محاربو الرئيسِ تانبوك أفصل لاعبى كرة في المدينةِ.
    Claire'in en iyi koreografi ödülü de dahil. Open Subtitles بما في ذلك حصول كلير على جائزة أفصل تصميم للرقصات.
    Arkadan bir şerit ayırıyorum kesenin altından geçiriyorum kordonu ve testisi bağlıyorum baştan sona gümüş dikiş ipi ile dikiyorum. Open Subtitles أفصل قطاع من الخلف من أسفل الكيس من المتبقي و ربط الوتر و الخصيتين
    Ama yalnızca davaları ayırıyorum, duruşma salonlarını değil. Open Subtitles ولكنّني أفصل القضايا، لا غرف المُحاكمة.
    Bir babayım ve bir işim var. Bu ikisini birbirinden ayrı tutmak hoşuma gider ama bugün böyle bir şansım yok. Open Subtitles أنا أبٌ ولدي عمل , ودائماً ما أسعى لكي أفصل بين الأثنين ولكن
    Kartuşu ayırmam lazım. Sonra parçaları, temizleme losyonuna koyup, bekletmem lazım. Open Subtitles علي أن أفصل الفيلم, علي أن أغمر الإطار في محلول تنظيف
    Kişisel olarak istediklerimle işimi birbirinden ayırmak beni bazen öldürüyor. Open Subtitles أنا أفصل ما أريده شخصيا بما يتطلب منّي عمليا
    Orada bir kedi kavgası olursa ayırırım. Open Subtitles أَنا متأكّدُ أنه يُمْكِنني أَنْ أفصل أيّ قتال هررة عندما أَصِلُ إلى هناك.
    Biraz önce Rainbow Room'da yemekteydik ve en iyi Fila eşofmanımı giyiyorum. Open Subtitles لقد عدنا للتو من الغداء في غرفة قوس قزح، وأنا أرتدي أفصل زي رياضي لدي.
    Bayan Watkins en iyi arkadaşını aramamışa benziyor. Open Subtitles لا يظهر بأن السيدة ويتكنز تواصلت مع أفصل صديقاتها
    Alabama eyaletindeki en iyi barbekü bu. Open Subtitles أفصل شواء لعين في ولاية آلاباما
    Ama en iyi arkadaşımın nişanlısı onu aldatıyormuş. Hiç mi anlamadın? Open Subtitles ذلك أظهر أن خطيب أفصل أصدقائى محتال.
    Yediğim en iyi hamburgerdi. Open Subtitles كان ذلك أفصل بيرغر أكلته في حياتي
    Şu an sagittal sinüsü ayırıyorum. Open Subtitles أنا أفصل الجيب السهمي الآن.
    Vagonları ayırıyorum tamam mı? Open Subtitles أنا أفصل العربات , حسنا ؟
    - ayrı konacakları ayırıyorum. Open Subtitles أفصل بين ملابسي الناعمة
    Duygularımla, yapmam gereken şeyi ayrı tutamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أفصل حياتي الخاصة عن حياتي العملية بذلك الوضوح
    Belki de özel hayatımla işimi ayrı tutamayacağımdan korkuyorsun. Open Subtitles هل انت قلق اني لا أستطيع ان أفصل بين حياتي الخاصة وعملي؟
    Yalnızca iş ve özel hayatımın ayrı kalmasını tercih ederim. Open Subtitles أفضّل أنْ أفصل حياتي في العمل عن حياتي الشخصية
    Ve beni renklilerle beyazları ayırmam için istediğinizi zannediyorum Open Subtitles وأفترضُ أنّكم تريدونني أن أفصل الأبيض عن باقي الألوان.
    Gereksiz yere asla bir çocuğu ailesinden ayırmam. Open Subtitles أنا لن أفصل طفل عن والديه
    Benim işim gerçekleri hayallerden ayırmak, aynı sizinki gibi Bayan Candy. Open Subtitles وظيفتي أن أفصل الحقيقة عن الخيال تماماً مثلك كاندي.
    Eğer depoya işediysen, kelleni gövdenden ayırırım! Open Subtitles اذا تبولت في خزان وقودي سوف أفصل رأسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more