| Fark ettim de kafamın derinliklerinde düşünüyordum da bu saçma savaş bitince... | Open Subtitles | لقد أدركت هناك في عقلي كنت أفكر .. أنه عندما ينتهي هذا |
| Bende yakında bizim kampanya için onu düşünüyordum. | Open Subtitles | أعنى، نعم يا سيدي كنت أفكر أنه يجب أن نوقع معها حملة إعلانتنا |
| Hey, Rac. düşünüyordum da... Evimde fazladan bir odam olacak. | Open Subtitles | رايتشل إسمعي , كنت أفكر أنه لدي غرفة فارغة في شقتي |
| Düşündüm de, yarınki yemeğe yalnız gitsem daha iyi olacak sanırım. | Open Subtitles | كنت أفكر أنه لربّما من المنطقي ذهابي للعشاء ليلة غد بمفردي |
| Belki gidip beraber bir şeyler yaparız diyordum? | Open Subtitles | كنت أفكر أنه ربما أنا وأنتِ .يمكن أن نفعل شيئاً معاً |
| Yani ben de şimdi belki yüzüğü atmak istersin diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا أنا أفكر أنه ربما كما تعلمين أنك ربما تريدين الإنسحاب |
| En azından günün birinde, belki otobüs gelmez diye düşünmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب أن أفكر أنه توجد فرصة على الأقل أن الحافلة لن تظهر. |
| Dürüst olmak gerekirse onun bir efsane olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لكن بصدق بدأت أفكر أنه لا شيء أكثر من اسطورة |
| Aslında içeriye o borudan daha iyi bir yol olması gerektiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | في الواقع,كنت أفكر أنه توجد طريقة أفضل من هذا الأنبوب |
| düşünüyordum da acaba... grup gibi bir şeyler çağırsak. | Open Subtitles | كنت أفكر أنه ربما نقوم بإحضار فرقة موسيقية |
| düşünüyordum da birlikte çalışmak çok eğlenceliydi. | Open Subtitles | تعلمين، كنت أفكر أنه كان ممتعاً جدا العمل معا |
| düşünüyordum da, isterseniz üçümüz pazar günü öğleden sonra halk parkına gidip askeri bandoyu dinleyebiliriz. | Open Subtitles | كنت أفكر أنه ربما إذا أردت أن نذهب ثلاثتنا إلى الحديقة العامة بعد ظهر يوم الأحد و نستطيع أن نستمع للفرقة النحاسية |
| Zamanımın çoğunu büyülü dünyada geçirdiğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر أنه من الواضح أنني أنفقت الكثير من الوقت في عالم السحر |
| düşünüyordum da, mezuniyet balosuna limuzinle gitmeliyiz. Brooke ile konuştum. O ve Chase de ücrete ortak olacaklar. | Open Subtitles | كنت أفكر أنه ربما يجب علينا أن نحصل على سيارة لموزين للحفلة |
| Bilirsin, düşünüyordum da belki yarın arabayla gelirim, öğlen yemeğine çıkarız. | Open Subtitles | . . أتعلم , كنت أفكر أنه ربما غداً , يمكنني أن أعرج عليك و نتناول الغداء |
| - Evet. El, düşünüyordum da filmimi ona senin vermen çok daha uygun olur. | Open Subtitles | نعم، كنت أفكر أنه من الأفضل أن تعطيه أنتِ الفيلم |
| Eğer buraya getirmeme izin vermiyorlarsa ben de dayanırım diye Düşündüm. | Open Subtitles | لو لم يسمحوا لي باحضره هنا كنت أفكر أنه يمكنني تهريبه |
| Bu sebeple, Düşündüm de belki bir ara yemeğe çıkabiliriz. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر أنه يمكننا الذهاب لتناول العشاء وقت ما |
| Fazladan koşu antrenmanı yaparım diyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر أنه بإمكاني القيام بعمل إضافي. |
| Tamam. Ben de bir film izleyebilir ya da yiyecek bir şeyler alabiliriz diyordum. | Open Subtitles | حسنٌ ،كُنت أفكر أنه بإمكاننا أن نذهب لمشاهدة فيلم أو نأتي بشيءٍ لنأكله. |
| Belki de beraber biraz daha vakit geçirebiliriz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر,أنه ربّما يمكننـا أن نقضي المزيد من الوقت معـاً |
| Bu video'nun okulda dolaştığını düşünmek bile istemem. | Open Subtitles | أكره أن أفكر أنه قد يتم تداول هذا الفيديو في أنحاء المدرسه |
| Ben onsuz hayatımı yaşamak gerekiyor ki düşünmeye başlıyorum o sevgi ile birçok kez, bu yüzden ben dertli olmuştur. | Open Subtitles | ، لقد حُطّم قلبي عدة مرات من الحب . حتى بدأت أفكر أنه من المفترض أن أعيش حياتي بدونه |