| Tanıklar, hırsızın küpeleri çekip aldığını söylemişti. | Open Subtitles | قال الشهود بأن اللص سلب منها أقراطها |
| Ayrıca size aldığı küpeleri muhtemelen sizi dövdüğü veya aldattığı için aldığını biliyoruz. | Open Subtitles | ونعلم أنّه أخذ أقراطها من أجلكِ للتعويض عليكِ... ربّما لضربكِ أو خيانته لكِ، أو ربّما الإثنان، صحيح؟ |
| küpeleri hakkında bir şey söylemişti. | Open Subtitles | قالت شيئاً عن أقراطها |
| Küpelerinden birisi düşmüş. | Open Subtitles | وأحد أقراطها سقطت. |
| Küpelerinden biri kayıp. | Open Subtitles | إحدى أقراطها مفقود |
| - küpeleri kulağında. | Open Subtitles | - إنها ترتدي أقراطها. |