| Amerikalı yazar Alice Walker, kuzeye göç etmiş olan, güneyli akrabaları hakkında şunu yazmış. | TED | الكاتبة الأمريكية أليس والكر كتبت هذا حول أقربائها من الجنوب الذين أنتقلوا الى الشمال. |
| Onun yakın akrabaları olduğumuz için bize tahlil yapmak istiyorlar, çünkü belki kemik iliğimizle onun hayatını kurtarabiliriz diye... | Open Subtitles | ولأنها أقرب أقربائها يريدون أن نجري الفحوصات لأن هذا قد ينقذ حياتها بزراعة نخاع عظمي |
| Craig hüküm giydikten sonra, yeni dünyadaki akrabaları ona bir ev verdiler. | Open Subtitles | أقربائها العطوفون يعرضون عليها منزلا بعد حكم قضية كريج. |
| Akrabası olabilirsin, ama duyduğum kadarıyla hiç ailesi olmadın. | Open Subtitles | ربما أنتَ أقرب أقربائها و لكن حسب روايتها لمْ تكُ أبداً من عائلتها |
| Vega'nın dosyasında en yakın Akrabası Tempa'daki halası olarak gözüküyor. | Open Subtitles | ملف (فيغا) يذكر أنّ أقرب أقربائها هي عمّة في (تامبا). |
| Ten rengi de yakın Akrabalarına göre daha açık tonda. | Open Subtitles | لون جلدها أيضاً متعدد الظلال الأكشف ،من جلد أقربائها القريبين |
| - Cookie'ye söylemeliyiz. - Olmaz. O en yakın kuzeniydi dostum. | Open Subtitles | -يجدر بنا إخبار كوكي كلا، لقد كان أقرب أقربائها يا رجل |
| Ama ne olursa olsun, içeriye kimseyi, hiçbir akrabasını sokma. | Open Subtitles | لا يهم ما يحدث فلا تسمح لأحد بالمرور ولا حتى أقربائها |
| Bir akraba aracılığı ile tanıştık. | Open Subtitles | أنا أصدقاء أقربائها |
| Bayan Stubbs'ın bir akrabasıyla seviştiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أشعر بأن الآنسة (ستابس) عاشرت أحد أقربائها |
| - Bilinen son akrabaları ölünce Alabama'dan buraya getirilmişti. | Open Subtitles | -و ماذا حدث للسيّدة؟ نُقلتْ إلى هنا من "آلاباما" عندما توفّي آخرُ أقربائها المعروفين. |
| -Oh, onun akrabaları olmalı. | Open Subtitles | -لابد أنها من أقربائها |
| Akrabası mısınız? | Open Subtitles | هل أنتم أقربائها ؟ |
| Akrabası mısınız? | Open Subtitles | هل أنتم أقربائها ؟ |
| Onu terk etti ve Boca Raton'daki Akrabalarına taşındı. | Open Subtitles | تركته، انتقلت مع أقربائها في (بوكا راتون) |
| - Akrabalarına ulaşmaya çalışalım. | Open Subtitles | - يجب الإتصال بـ أقربائها |
| - Cookie'ye söylemeliyiz. - Olmaz. O en yakın kuzeniydi dostum. | Open Subtitles | -يجدر بنا إخبار كوكي كلا، لقد كان أقرب أقربائها يا رجل |
| Bir akraba aracılığı ile tanıştık. | Open Subtitles | أنا أصدقاء أقربائها |
| Castle ve ben de gidip en yakın akrabasıyla konuşuruz. | Open Subtitles | أنا و(كاسل) سنتحدّث إلى أقربائها. |