| Doğruyu söylemeye yemin ettim ve doğru şu ki, hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أقسمتُ أن أقول الحقيقة، والحقيقة هي أنني لن أقول أيّ شيء |
| Nen gücünün karşılığında bu gücü sadece örümceklere karşı kullanacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | مقابل قوّة ''النين''، أقسمتُ أن أسخّر قوّتي ضد العناكب وحدهم. |
| Hapiste, ölen arkadaşlarım uğruna yaşamaya yemin ettim. | Open Subtitles | في السجن، أقسمتُ أن أعيش" "لأجل أصدقائي الذين ماتوا |
| Kral olarak, kanunlara uyacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | كملكٍ، أقسمتُ أن أدعم القانون. |
| Bu kasabanın insanlarına hizmet edeceğime yemin ettim ben. | Open Subtitles | لقد أقسمتُ أن أخدم شعب هذه المدينة |
| S.H.I.E.L.D.'a doğru şekilde destek çıkacağıma yemin ettim ve Coulson'ın kötü biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد أقسمتُ أن أصنع نسخة إحتياطية لـ (شيلد) بالطريقة الصحيحة و لا أعتقد أن (كولسون) شخصٌ سيئ |
| S.H.I.E.L.D.'a doğru şekilde destek çıkacağıma yemin ettim ve Coulson'ın kötü biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد أقسمتُ أن أصنع نسخة إحتياطية لـ (شيلد) بالطريقة الصحيحة و لا أعتقد أن (كولسون) شخصٌ سيئ |
| O benim lordum, lordum. Ben Nehirova Lordu'na hizmete ve emirlerine uymaya yemin ettim. | Open Subtitles | إنّه سيّدي اللورد يا سيّدي اللورد، أقسمتُ أن أخدم لورد (ريفررَن) وأُطيع أوامره. |
| Gözlerinin içine bakacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | أقسمتُ أن أنظر في عينيه. |