| Yani, kimse onları silah zoruyla buraya getirecek değil ya. | Open Subtitles | أقصد أنه لا يمكنك أن تشهر مسداً و أن تجبرهم على المجيء إلى هنا |
| Yani imkansız patron. | Open Subtitles | أقصد أنه لا يمكن مع انه لدي مرجع العملية |
| Yani bir doğaüstü olayı tecrübe edebilseydim ya da tünelin sonundaki o anlık ışığı bir an bile olsa görebilseydim benden daha mutlusu olmazdı. | Open Subtitles | أنا أقصد أنه لا شئ يسعدني أكثر من التعرض لتجربه واحده غريبة روحانيه مثل رؤية ضوء خافت في نهاية نفق مظلم |
| Yani bir doğaüstü olayı tecrübe edebilseydim ya da tünelin sonundaki o anlık ışığı bir an bile olsa görebilseydim benden daha mutlusu olmazdı. | Open Subtitles | أنا أقصد أنه لا شئ يسعدني أكثر من التعرض لتجربه واحده غريبه روحانيه مثل رؤيه ضوء خافت في نهاية نفق مظلم |
| Okulda ki gibi. Yani eline malzeme vermezsen, seni aptal konumuna düşüremez. | Open Subtitles | إذا ادرس، أقصد أنه لا يستطيع أن يجعلك كالغبي إذا كنت تعرف المعلومات. |
| Yani, eğer depresyon tedavi isteğini engelliyorsa depresyonu tedavi edemeyiz. | Open Subtitles | أقصد أنه لا يمكننا معالجة ضيق النفس اذا كانت ضيقة نفسها تمنعها من طلب العلاج |
| Yani, bu pek mümkün değil.... işe yaramıyor. Kesinlikle işe yaramıyor. | TED | الآن لا يظهر أن ... إنه وببساطة لا يعمل. أقصد أنه لا يعمل. |
| Yani, diyorum ki, dünyanın en iyi malı bile olsa eğer sürekli bir yerde durmuyorsan bunun bir anlamı yok bence. | Open Subtitles | ... أقصد أنه لا تهم كمية المنتج إن كنت تتعرض للضرب باستمرار بسبب وقوفك في منطقة شخص آخر |
| Hayır Yani boynuzlanmana gerek yok | Open Subtitles | لا، أقصد أنه لا يمكن أن تصادفيه |
| Hayır, Yani dosyaları kayıttan çıkaramam. | Open Subtitles | لا، أقصد أنه لا يمكنني أن أسحب الأوراق. |
| - Yani, ciddi manada. | Open Subtitles | أقصد أنه لا يكون جادا |
| Kimse izlemeyecektir. Yani, hiç çekişme yok. | Open Subtitles | -لا أحد سيشاهد أقصد أنه لا يوجد دم |