| - Ama ben onu ikna ettim. - Eminsin değil mi? | Open Subtitles | لَكنِّي أقنعتُها هو كَانَ وقتاً للإنتِقال. |
| Onu gizlice kaçmaya ikna ettim. Evine gidip mücevherleri alacaktı. | Open Subtitles | أقنعتُها بالتسلل للخارج، بأن تعود لمنزلها لجلب المجوهرات. |
| Onu, çalışan bir telefon bulması için kaçmaya ben ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعتُها بأن تتسللَ خِلسةً وتعثرَ على هاتفٍ يعمل |
| Beni geri dönmeye ikna ettiğinizde ben de onu ikna ettim. | Open Subtitles | وعندما أقنعتَني بالعودة أقنعتُها بدوري |
| Kliniğe gelmesi için ben ikna ettim. | Open Subtitles | أنا أقنعتُها لتأتي إلى عيادتنا |
| Liman Koyu Kasabı Soruşturması'na yardımcı olmak için LaGuerta'yı ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعتُها بالسماح لي بمساعدتها في التحقيق في قضيّة (سفّاح مرفأ الخليج)... |
| - Çünkü onu ben ikna ettim. - Ne? | Open Subtitles | لأنني أقنعتُها بذلك - ماذا - |
| Onu ikna ettim. | Open Subtitles | - أقنعتُها. |