"أقول شيء" - Translation from Arabic to Turkish

• şey söylemek
• şey söyleyebilir
• şey söylemeyeceğim
• şey söylemem
• şey söylemeye
• şey demiyorum
• şeyler söylemek
• şey söyleyemedim
• şey söylemeliyim
• şey söylemiyorum

Olimpiyat adaylığımız hakkında son bir şey söylemek istiyorum.
والآن أودّ أن أقول شيء أخير لممثلينا في الألعاب الأولمبية

Bu gece aranızdaki seyircilerden birine çok önemli bir şey söylemek için yüzlerce kilometre kat ettim.
لقد قدت مئات الأميال كي أقول شيء خاص للغاية لشخص بين هذه الجماهير، الليلة

- Berbat bir şey söyleyebilir miyim?
ـ هل بالإمكان أن أقول شيء سيئ؟

-Bir şey söyleyebilir miyim?
– هل أقول شيء –

Hayır, hiçbir şey söylemeyeceğim dememin nedeni, suçlu olmam değil.
كلاَ ، أنا لن أقول شيء ليس لأنّي مذنبة

İllâ bir şey söylemem gerekiyorsa, bir şey söylemem gerektiğini söylerdim.
هل تعرف، يجب أن أقول شيء ...أذا أستطيع قول شيء هنا

Ben bir şey söylemeye çalışıyordum.
ـ أحاول أن أقول شيء ـ ماذا ؟

O zamana kadar bir şey demiyorum.
وبعد ذلك, لن أقول شيء

Babam için kadeh kaldırmadan önce bir şeyler söylemek istiyorum.
قبل أن أرفع هذا النخب لأبي أريد أن أقول شيء للجميع

Sen beni sevdiğini söylediğinde ben hiç bir şey söyleyemedim.
عندما قلتِ أنك تحبيني.. لم أستطع أن أقول شيء

Bir şey söylemeliyim.
أريد أن أقول شيء

Tamam o zaman. Başka da bir şey söylemiyorum.
حسناً، إذاً، لن أقول شيء بعد ذلك.

Ama hazır biz bizeyken eski karımla ilgili güzel bir şey söylemek istiyorum.
لكن ليس ونحن وحدنا أريد ان أقول شيء لطيف عن زوجتي السابقة

Bir şey söylemek istiyorum, ama ağzımdan çıkmıyor.
أريد أن أقول شيء إلّا أنني غير قادرة على الإفصاح.

- Bir şeyleri söylesem iyi olacak. - Ben de bir şey söylemek istiyorum.
نعم، وهناك شيء من الأفضل أن أقوله - وأنا أريد أن أقول شيء أيضاً -

Rachel, sana bir şey söylemek istiyorum.
رايتشل، أنا أودّ أن أقول شيء إليك.

Rachel, sana bir şey söylemek istiyorum.
رايتشل، أنا أود أن أقول شيء إليك

Bir şey söyleyebilir miyim?
ممكن أقول شيء ؟

Bir şey söyleyebilir miyim?
هل أستطيع أن أقول شيء لكِ؟

Ters hiçbir şey söylemeyeceğim.
لن أقول شيء يزعجهم

Bak, bir şey söylemem lazım, şöyle bir şey Tanrım, gülünç hissediyorum.
انظر، أريد أن أقول شيء ما ، وأنه شيء يجب يا ألهي، اشعر بالسخف