| Doğru erkeği bu gece aradığımı söylemedim. | Open Subtitles | إنني لم أقُل بأنّي أبحث عن هذا الرجل اليوم |
| Benden istediğini yaptım. Kimseye hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | فَعَلتُ كما أرَدتَ مِني و لَم أقُل لأحَد أيَ شيء |
| Sana arkada birşeye dokunmamanı söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أقُل أن لا تلمسّوا أيّ شيء بالغرفة الخلفية. |
| Yeni kuralları uygulamalıyız dedim. Onlardan hoşlandım demedim. | Open Subtitles | لقد قُلت يجب تنفيذ القوانين ولم أقُل أنني أحبّها |
| Bu yüzden muhtemelen dedim ya. Öldüğüne kesin olarak eminim demedim. | Open Subtitles | ولهذا قلتُ أن موته إحتمال وارد، لم أقُل أنّ موته أمرًا حتميًّا. |
| Ben tedaviyi arıyorum demedim ama onu nerede bulabileceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لم أقُل أنّ أسعى للترياق، لكنّي بوسعي إخبارك بمكانه. |
| Bunu düşünmediğimi söylemedim. | Open Subtitles | لم أقُل بأنني لم أكُن لأُفكر بخصوص هذا الأمر |
| Önceden söylemedim, çünkü eşime geç saate kadar çalıştığımı söylemiştim. | Open Subtitles | لم أقُل أى شيء من قبل لإنني أخبرت زوجتي أنني أعمل لوقت مُتأخر |
| Yalan söylediğini söylemedim. Sadece hatırlamıyor. | Open Subtitles | لم أقُل أنها تكذب إنهاببساطةلم تتذكر. |
| Öyle söylemedim mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد؟ ألم أقُل ذلك تواً |
| Hareketlerimi senin hükmün altına bırakacağımı söylemedim. | Open Subtitles | لَم أقُل أني سأُخضِعُ أفعالي لإرادَتِك |
| Bunu bizzat ben yapacağımı diye asla söylemedim. | Open Subtitles | حسناً، لم أقُل أني سأفعلُ ذلكَ بنفسي |
| Anne, sana hiç onunla evleneceğimi söylemedim. | Open Subtitles | أٌمي , أنا لم أقُل أبداً أني سأتزوجه |
| - Annem istemiyor. Böyle bir şey söylemedim. | Open Subtitles | {\3300CC\3cFF3300}أنا لم أقُل ذلك أنهُ غالي الثمن |
| İzin belgesi lazım dedim, gerçek olmak zorunda demedim. | Open Subtitles | لقد قلت نحتاج إلى مُذكّرة، لم أقُل أنّه يجب أن تكون حقيقيّة. |
| Asla merdiven kullanmayacağım demedim. | Open Subtitles | أنا لم أقُل أنه لايمكنني إستخدام السلَّم |
| Silah kullanmayı bilmiyorum demedim hiç. | Open Subtitles | لم أقُل أنّي لا أجيد استخدام سلاح ناريّ. |
| - Bir şey demedim ki. - Sen değil, Lewicki. | Open Subtitles | ـ لم أقُل أى شئ ـ ليس أنت ، لويسكى |
| Hayır, ben öyle bir şey demedim. | Open Subtitles | كلما قلقت بشكل أقل بخصوص تلك المشاكل لا ، أنا لم أقُل ذلك |
| Boşa çıktı demedim, tehlikeliydi dedim. | Open Subtitles | أنا لم أقُل بأن المُهمّة أُحبِطت، قُلت أنها تعرّضت للخَطر. |
| Hayır,ben de gördüm,sadece birşey demedim. | Open Subtitles | لا، أنا رأيْتُه، لكن لم أقُل شيئاً |
| Onlara doğal bir duruşun daha etkili olacağını söylememiştim bile. | Open Subtitles | "إنّي حتّى لم أقُل لهما أن الوقفة الطبيعيّة ستكون الأكثر فاعليّة" |