| Başka işin yok mu... bir gün içinde yeterince dikkat çektim zaten. | Open Subtitles | أعتقد أن لديكَ أعمال آخري ؟ لقد أكتفيت من الزوار ليوماً واحد. |
| Ama önemli değil. O kendini beğenmişi okulda yeterince görüyorum. | Open Subtitles | لَكني لا أهتم ، أكتفيت من ذلك المصاب بعقدة الأنانية في المدرسة |
| Ne tür bir dolap çeviriyorsun bilmem ama yeter artık! | Open Subtitles | مهما كانت اللعبة التي تعتقد أنك تلعبها، فلقد أكتفيت منها |
| Çünkü benim için bitti. Yarışlarla işim bitti. | Open Subtitles | أنني قد أكتفيت، أكتفيت من السابق و القيادة |
| Sanırım bilinçaltından kaynaklanıyor. Artık Yetti. | Open Subtitles | أعتقد أنه العقل الباطني الذي فعل هذا أنا أكتفيت |
| Sus. Bıktım. Her Cumartesi gecesi aynı. | Open Subtitles | أغلق فمك.لقد أكتفيت من هذا.هذا يحدث كل ليلة سبت.بينما أجهز نفسي,أنت تبدء بهذا. |
| Yarın tüm gün benim için çalışacaksın, sonra Yeterli mi diye karar vereceğim. | Open Subtitles | غداً ستعمل عندي عندها سأحدد هل أنا أكتفيت أم لا |
| Seninle yeterince tecrübem oldu. Jüri oyları, tartışmalar... | Open Subtitles | حسناً، لقد أكتفيت من العمل معك تصويتات، نقاش.. |
| Annem ve ben yeterince merhamet gördük, teşekkür ederim. | Open Subtitles | لقد أكتفيت أنا و أمي من الشفقة. شكراً لك. |
| yeterince eğlendiysen, ...şimdi ödeşme zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت لتدفع الثمّن إن كُنت قد أكتفيت من المرح |
| Sanırım bugün yeterince yedin patron. | Open Subtitles | ـ ماذا؟ ـ أظن إنّك أكتفيت اليوم، أيها الزعيم |
| - Bence bu kadar yeter sana. | Open Subtitles | سوف أفعلها مجددًا أعتقد أنكِ أكتفيت من فعل ذلك |
| Kahretsin. bu kadar yeter artık. Evimizi işgal ettiler. | Open Subtitles | تبا. لقد أكتفيت من هذا الهراء. لقد أستولوا على منزلنا. |
| Daha fazla insanın canının yanmasına izin veremem. Artık yeter. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أقوم بأيذاء المزيد من الأشخاص , لقد أكتفيت |
| Sikerim, vampir suyuyla işim bitti. | Open Subtitles | اللعنه على هذا إنني أكتفيت من هذه الدماء إذهب .و |
| Diğerleri kıçını yalayabilir ama benim seninle işim bitti. | Open Subtitles | هؤلاء الرفاق يمكنهم الأستمرار بإسعادك لقد أكتفيت منك |
| - Evde eğitim Yetti artık. Bir kereliğine de olsa normal bir genç olmak istiyorum. | Open Subtitles | أكتفيت من الدراسة الأنتسابية أوتعلم ، أودّ أنّ أصبح فتاه عادية و لو لمرة. |
| Daha büyük bir amacın yok çünkü Yetti. | Open Subtitles | أنت ليس لديك هدف أكبر لأنك أكتفيت |
| Senin saçma teorilerinden Bıktım. Adam tehlikeli. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من نظرياتك السخيفه هذا الرجل خطير |
| Eğer Yeterli erzağın olursa, artık mazaret duyacak mıyım? | Open Subtitles | هل أكتفيت, هل هناك مزيدآ من الآعذار؟ |
| Sana ne dedi bilmiyorum ama ben bu işten sıkıldım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الذى قالة لك, لكنى أكتفيت من هذا الهراء |
| Çok istiyorsanız gidip başka yerde didişin ama benden bu kadar. | Open Subtitles | أستمر بمشاحناتك في مكان آخر إذا أردت لكنني أكتفيت من الأستماع |
| Benden bu kadar. Sürprizlere doydum. | Open Subtitles | لقد أكتفيت, لقد أكتفيت من المفاجآت |
| Ve bizim sınıfın haksızlığa uğramasını görmekten usandım. | Open Subtitles | ولقد أكتفيت من رؤية أن حقوقنا دائماً ما تسحق |