| Hep, şimdikinden çok daha ilgi çekici bir hayatım olmasını hayal etmiştim. | Open Subtitles | لطالما تخيلت أن حياتي ستكون أكثر تشويقاً من هذا |
| Seninle ışık altında birkaç saat yalnız kalsam bu partiden daha ilgi çekici olurdu. | Open Subtitles | بضعساعاتمعكِبمفردناتحتالأنوار.. ذلك أكثر تشويقاً من هذه الحفلة ... |
| Haklıymışsın. Bu cenaze maçtan çok daha heyecanlı. | Open Subtitles | عجباً، أنتِ محقة، هذه الجنازة أكثر تشويقاً من هذه المباراة. |
| Hayır, bunun çok daha heyecanlı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا, ليس هناك ما هو أكثر تشويقاً من ذلك |