Bu amigdalayı uyarır ve hapsetmeden daha etkin bir rehabilitasyon uygulaması olabilir. | TED | هذا الموقف يحفز منطقة الأميجدالا ويمكن أن يكون هذا الأمر أسلوب إعادة تأهيل أكثر فعالية من مجرد فكرة سجن الجاني. |
Pahalı olanlardan daha güvenilir olduğu için, sık kullanılan bir radyo tüpü olan 6J6'yı kullandılar. | TED | لقد استخدموا الأنابيب المفرغة المتاحة للراديو لأنهم وجدوا أنها أكثر فعالية من الأنابيب الغالية |
DNA herhangi bir insan yapımı cihazdan daha güçlü olmasına rağmen mükemmel değildir. | TED | الآن وعلى الرغم من أن الحمض النووي أكثر فعالية من أي جهاز آخر من صنع الإنسان، إلا أنه غير مثالي. |
Güçler ceza korkusundan daha da güçlüymüş. | Open Subtitles | قوة سحرية كانت أكثر فعالية من أي تهديد بالعقاب |
Ben her zaman biyolojik silahların, bombardıman uçaklarından ve silahlardan daha etkili olduklarını düşünmüşümdür. | Open Subtitles | أنا كنت دائما أقول أن الأسلحة البيولوجية أكثر فعالية من القنابل والبنادق |
Hatırladığımdan daha etkililermiş. | Open Subtitles | فإنها تميل إلى أن تكون أكثر فعالية من تذكرت. |
Pfiesteria, siyanürden bin kat daha tehlikeli bir mikroorganizma. | Open Subtitles | الكائنات الدقيقة 1000 مرة أكثر فعالية من السيانيد، |
Taktiksel yıkım yaratılıştan daha etkilidir. | Open Subtitles | تكتيكياً التدمير أكثر فعالية من إعادة الإنشاء. |
Bundan daha fazla daraltabilirim arama alanını. | Open Subtitles | تعرف ماذا؟ أستطيع تقليل الاحتمالات بطريقة أكثر فعالية من هذه. |
Metan, ısıyı karbon dioksitten daha etkili biçimde hapseder. | Open Subtitles | إحتجز الميثان الحرارة بشكل أكثر فعالية من ثاني أُكسيد الكربون لِذا اصبحَ الطقس |
Böyle iyi zamanlanmış bir saçmalıktan daha etkili bir şey olamazdı herhalde. | Open Subtitles | ليس هنالك ماهو أكثر فعالية من استعمال ظرافتك في الوقت المناسب |
Bazen tek bir suikastçı bir taburdan daha etkili oluyor. | Open Subtitles | أحيانا قاتل وحيد هو أكثر فعالية من عشر كتائب |
Bir elektrolit çözeltisi formüle ettim. Markette satılanlardan çok daha etkili. | Open Subtitles | صنعت محلولا كهربائياً، إنّه أكثر فعالية من المنتجات التجارية. |
Kesinlikle isyan başlatmaktan daha etkili. | Open Subtitles | وهذا بالتأكيد أكثر فعالية من التحريض على الشغب. |
Böyle bir ortamda, ticari bir ortamda akademik platformda bir süredir kaçınılan yeni bir fark var, bu fark, pozitif uyarıcıların farklı koşullar altında negatif uyarıcılardan daha etkili olup olmadığı sorusu, negatif olanların daha ucuz olduğu. | TED | وفي هذا السياق: سياق تجاري، يوجد اختلاف من نوع جديد والذي تجنب الأوساط الأكاديمية لفترة، وذلك الاختلاف يقول سواءً أكان المحفز الإيجابي أكثر فعالية من السلبي في ظروف مختلفة، يبقى السلبي أرخص ثمناً. |
Bugün özgürlükçü demokrasinin önündeki en büyük tehlike bilgi teknolojisi devrimiyle diktatörlüklerin demokrasilerden daha etkili olması. | TED | إن أكبر خطر يواجه الديموقراطية الليبرالية الآن هو أن ثورة تكنولوجيا المعلومات سوف تجعل الديكتاتوريات أكثر فعالية من الديموقراطيات. |
Bazı öğretmenler diğerlerinden çok daha fazla etkili. | TED | فبعض المدرسين هم أكثر فعالية من غيرهم. |
sizin gen kodunuzu kullanan ve organlarınızı yeniden canlandıran protezlerdir. Çünkü bu bütün diğer tip protezlerden daha etkili. | TED | ربما الطرف الصناعي المتكامل يأخذ شفرتك الوراثية، ويعيد صنع أجزاء جسمك. لأن هذا أكثر فعالية من أي نوع أخر من الأطراف الصناعية. |
Bu işlem yüzde 50 verimle gerçekleştirilmişti. Yalnız bu verimliliğin pil ile aynı işi görmekten bin kat kadar daha iyi olduğunu göz ardı etmemek gerekir. | TED | وتقدمو ، فوصلت إلى 50% من فعاليتها وبالمناسبة هذا فقط الاف المرات أكثر فعالية من البطاريات لتفعل نفس الشي |
"Vuu-vuu"nun "vaa"dan daha etkili olduğunu mu bulmuşlar? | Open Subtitles | هل إكتشفوا أن "ووه" أكثر فعالية من "واه"؟ |