"أكثر قابلية" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha
        
    İtiraf etmek gerekirse mikroplardan daha sarılınabilirler. TED ومن المسلم به، أنه لربما أكثر قابلية للاحتضان من الميكروبات.
    Bu bağlamda açıklık, kurumların sınırlarının daha aşılabilir, esnek ve açık sınırlara dönüştürülmesi anlamını taşıyor. TED و هنا يكون الإنفتاح بمعنى أن تكون الحواجز بين المنظمات أكثر قابلية للإختراق و الإنفتاح.
    Bu sorunu çözmek amacıyla hükümetler, yeni araçlar kullanarak bütçelerini kamu için daha anlaşılabilir hale getirecek şekilde görselleştiriyorlar. TED لمعالجة هذه المشكلة، تستخدم الحكومات أدوات جديدة لتصور الميزانية حتى تصبح أكثر قابلية للفهم للجمهور.
    daha yürünebilir bir şehirde mi yaşıyorsun? Veya pek yürünemeyen bir şehirde mi yaşıyorsun? Veya şehrinin neresinde yaşıyorsun? TED هل تعيش في مدينة أكثر قابلية للمشي أم تعيش في مدينة أقل قابلية للمشي أو, أين تعيش في مدينتك ؟
    Ve ne çıktı, biliyor musunuz? daha yürünebilir bir yerde yaşıyorsanız, fazla kilolu olma ihtimaliniz %35, TED خمنوا ماذا؟ إذ كنت تعيش في حي أكثر قابلية للمشي، كنت عرضة لزيادة الوزن بنسبة 35 في المئة.
    Beni gerçekten endişelendiren pornografi izleyen gençlerin ileride cinsel şiddet uygulama ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteren uzun vadeli bir çalışma vardı. TED كانت هناك دراسة موسعة جعلتني قلقة حقًا، أظهرت أنّ المراهقين الذين شاهدوا الإباحية كانوا أكثر قابلية لممارسة عنف جنسي.
    O halde neden daha fazla koşullu önermeler bazen daha inandırıcı görünür? TED إذا لماذا تكون في بعض الأحيان الاحتماليات ذات الشروط الأكثر أكثر قابلية للتصديق؟
    Meğerse birçok konuda atomlar bitlerden daha hareketliymiş. TED بنهاية المطاف اتضح أن، وفي كثير من الحالات الذرات هي أكثر قابلية على التنقل من البايتات.
    Bu madde asidik sıvılarda daha kolay çözünür. TED تلك المواد أكثر قابلية للذوبان في السوائل الحمضية.
    Ama sen de bunun bir parçası olursan daha bir açık görünüyor. Open Subtitles لكن تبدو أنها ستكون أكثر قابلية إذا كنت جزء من العلاقة
    Dünyamı daha hoş kılmak için bilerek algılarımı çarpıtıyormuşum. Open Subtitles إني أقصد عن عمد صوغ تصوراتى لأجعل واقعي أكثر قابلية للعقل
    Bu durum, bir Rus denizaltısının kaza sonucu kaybolmasından daha inandırıcı. Open Subtitles هذا أكثر قابلية للتصديق من الفقدان العرضي لغواصة روسية
    22 daha inandırıcı olur. Open Subtitles إن الإثنان والعشرون أكثر قابلية للتصديق.
    Erkekler daha savunmasızdırlar ne zaman seks ilgilidir. Open Subtitles الرجال هم أكثر قابلية منا للعطب في المسائل الجنسية
    Fazladan stres daha saldırgan olmasına yol açacak. Open Subtitles وأي ضغط نفسي إضافي سيجعله أكثر قابلية للإعتداء
    Tamam, hâlâ fazla galeri var ama daha idare edilebilir sayıda. Open Subtitles حسنا,ما زال هناك بضعة معارض لكن ذلك أكثر قابلية للإدارة
    Bakın, anlaşılan siz havayı iyi biliyorsunuz. Ama ben daha tahmin edilebilir bir şeyi iyi biliyorum: Open Subtitles يا أصحاب من الواضح أنكما تعرفان عن الطقس لكنني أفهم شيء أكثر قابلية للتنبؤ
    Bu teklife daha iyi davranırdı veya en azından kardeşi kadar iğneleyici davranmazdı. Open Subtitles يبدو أكثر قابلية للإقتراح .أوعلىالأقلليس تماماكـ.. تصرفاته كما شقيقه
    İlk iki yalanın daha inandırıcıydı. Open Subtitles كذبتاك الأولتان كانتا أكثر قابلية للتصديق.
    Parag Shah, Mumbai'den bir başka mühendis. Projelerimizi küçük, daha kullanışlı parçalara ayrıştırdı, onun öncülüğündeki kendiniz-yapın bilgisayar bilimi programında hizmet verdiği parçalar. TED وباراغ شاه، مهندس آخر، من مومباي، فكك مشاريعنا إلى جزيئات أصغر حجماً، أكثر قابلية للإدارة التي الآن هو يخدم في برنامجه الرائد علوم الكمبيوتر أفعل ذلك بنفسك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more