Ofis mobilyaları hakkında konuşmaktan daha sıkıcı bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أكثر مللاً من الكلام التافه عن أثاث المكتب |
Şahsen madeni paralar ve eski kağıtlardan daha sıkıcı bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | شخصياً، لم أفكّر في أيّ شئ أكثر مللاً من العملات المعدنية والأوراق القديمة هل أنتِ وحيدة ؟ |
Oh, Tanrım, daha sıkıcı olabilir miydi? | Open Subtitles | يا إلهي, أيمكن أن يكون الأمر أكثر مللاً من هذا؟ |
Bir duruşmadan daha sıkıcı hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد هناك شيء أكثر مللاً من المُحاكمة |
Bunu nasıl başardın bilmiyorum ama bir şekilde, basketbolu beyzboldan daha sıkıcı gibi yansıttın. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يمكن هذا لكنك جعلت كرة السلة تبدو أكثر مللاً من كرة القاعدة |
- Güvenli evden daha sıkıcı bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء أكثر مللاً من المنزل الآمن؟ |
Bunu nasıl başardın bilmiyorum ama bir şekilde, basketbolu beyzboldan daha sıkıcı gibi yansıttın. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يمكن هذا لكنك جعلت كرة السلة تبدو أكثر مللاً من كرة القاعدة |
Sen kocamdan daha sıkıcı çıktın, ayrıca kendisi öldü. | Open Subtitles | أنت أكثر مللاً من زوجي وهو متوفي |
Kazanan birinin laflarından daha sıkıcı bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شئ أكثر مللاً من حديث الفائز |