"أكذوبة" - Translation from Arabic to Turkish

• Yalan
• yalanmış
• yalandı
• Riyaya
• yalandan

Cennet de başka bir Yalan. Buna inanıyorsan salaksın demektir.
النعيم هو أكذوبة أخرى، وإن كنتِ تصدقين بتواجده، فأنتِ حمقاء

Bir yalanı örtbas etmek için daha kaç tane Yalan söylememiz gerekiyor?
كم من الأكاذيب نستطيع أن نتحدث عنها لنغطي أكذوبة واحدة ؟

Çok zeki bir adamsın, ama beraber geçirdiğimiz zaman, yalanmış.
أنت رجل أنيق جدا، لكن كامل يوقّت نحن صرفنا سوية كنت أكذوبة كبيرة واحدة.

Tüm hayatım bir yalanmış ama sen tek bir kelime bile etmedin.
حياتي كلها عبارة عن أكذوبة ‫وأنت لم تخبريني بكلمة واحدة

Sana söylediğim her şey yalandı.
كلّ شيء الذي أبدا قلت إليك أكذوبة.

Riyaya katlanamadığını söylüyorsun, ama en büyük riyakar sensin!
انك لن تعيش فى أكذوبة و لكنك محنك فيها

Kendi için yarattığı kişilik bir yalandan ibaretmiş.
الشخصيّة المدّعاة التي بناها لنفسه بأكملها أكذوبة

Dürüst olmak gerekirse, onu etkilemeye çalışıyordum, bu yüzden birazcık beyaz Yalan söyledim.
لأكون صادقاً، فقد كنت أحاول إبهارها لذا قلت أكذوبة بيضاء

Yalan olduğu sürece kabul edebilirim.
حسنا ، لو كانت مجرد أكذوبة ، سأقبل بالأمر

Çünkü her ölüm hayatın Yalan olduğunu ortaya çıkarır.
لأنّ كلَّ وفاة تؤكد من جديد على أكذوبة الحياة.

Tüm proje 600 kişiye birden söylenmiş kocaman bir Yalan.
هذا المشروع كله أكذوبة كبيرة اخبرتموها لـ600 شخصاً

Tüm proje 600 kişiye birden söylenmiş kocaman bir Yalan.
هذا المشروع أكذوبة كبيرة اخبرتوها لـ600 شخصاً

Hank'in bana söylediği her şey yalanmış.
كل شئ قاله هانك كان مجرد أكذوبة

Anlamadım mı sanıyorsun? Söylediği herşey yalanmış.
كل ما اخربني به كان أكذوبة

Hayatım yalanmış.
إن حياتي أكذوبة!

Şimdiye kadar ağzından çıkan lafların hepsi yalandı.
لكن كل شيء يخرج منه عبارة عن أكذوبة

Captain Melbeck beyaz bir yalandı, değil mi?
كانت تلك أكذوبة بشأن كابتن (ميلبيك) أليست كذلك ؟

- Söyledikleri yalandı.
-ما قاله كان أكذوبة

Yolculuk bir yalandan ibaret!
هذه الرحلة أكذوبة!