| Yakın bir arkadaşı, karikatürist Akram Raslan Suriye'den çıkamadı. | TED | أما صديقه المُقرب الكاريكاتوري أكرم رسلان، فلم يتمكن من الهرب من سوريا. |
| Amin Akram'den 3 yaş daha büyüktür. | Open Subtitles | أمين يكبر أخته أكرم بسنتين هو يساعد أخته أكرم في دروسها |
| Yaşayan en cömert kadındı. | Open Subtitles | لقد كانت واحدة من أكرم النساء التى قابلتهن. |
| - Anne ve babanı onurlandır, bu belki yeryüzündeki günlerini uzatacak. | Open Subtitles | - أكرم أباك و أمك لكي تطول أيامك على الارض |
| Babam ona bıraktı, biliyorum, anısını onurlandırmak da istiyorum ama belki böyle de onurlandırabiliriz. | Open Subtitles | وأعلم أن أبي تركه له، وأريد أن أكرم ذكراه، وقد يكرمه هذا الأمر أيضاً. |
| Akhom Thabet adında bir delege ile konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | هناك مندوب يجب أن أكلمه ( أكرم ثابت ) |
| Üniformayı onurlandırıyorum. | Open Subtitles | " الزي أكرم إنني " |
| Ben Müsteşar Akram Sarkis Ahlaan. | Open Subtitles | أنا نائب وزير الداخلية أكرم سركيس مرحباً بك |
| - Tamam. Harika bir turdu Akram! Gerçekten çok şaşırdım. | Open Subtitles | جولة رائعة أكرم ، انا حقاً متفاجئة لانك |
| "Akram ve Amin abla ve kardeştir. | Open Subtitles | أكرم وأمين هم أخت وأخ |
| cömert birine bunu yapar mıyım? | Open Subtitles | لماذا أريد أن اتعادل مع أكرم رجل علي الكوكب. |
| Çünkü sen tanıştığım en cömert insanlardan birisin. | Open Subtitles | لأنكِ واحدة من أكرم الأشخاص الذين قابلتهم |
| Lütfen yardım edin diyor ve bu paranın sizin için önemsiz olduğunu sizin Venedik'in en zengin ve cömert erkeğiyle evli olduğunuzu söylüyor. | Open Subtitles | أرجوك خذه هه العملة,و قل ان المال ليس بالمشكلة, طالما انك متزوجة لأغنى و أكرم رجل في البندقية. |
| Evet, beşinci emir, babanı ve anneni onurlandır ki | Open Subtitles | "أجل الوصية الخامسة، "أكرم أبك وأمك |
| "Anneni ve babanı onurlandır." | Open Subtitles | "أكرم أباك وأمك". |
| "Babanı ve anneni onurlandır." | Open Subtitles | "أكرم أباك وأمك" |
| Babam ona bıraktı, biliyorum, anısını onurlandırmak da istiyorum ama belki böyle de onurlandırabiliriz. | Open Subtitles | وأعلم أن أبي تركه له، وأريد أن أكرم ذكراه، وقد يكرمه هذا الأمر أيضاً. |
| Önümüzdeki zor ama buna değecek yola koyulduğumuza göre Bay Sondheim'ı mütevazi şükranımla onurlandırmak isterim. | Open Subtitles | والآن بينما نطلع بهذا الطريق، الصعب لكن المجزي أمامنا. أود أن أكرم السيد (سوندهايم) بمباركة متواضعة من قبلي. |
| "Sevgili Cass, senin hatıranı onurlandırmak için düğünümde onur töreni düzenleyeceğim." | Open Subtitles | "عزيزتي (كاس): "لا أملك وصيفة لزفافي لأنني أكرم ذكراكي |
| Akhom, ben olmasaydım, ...çölün ortasında kavrulurdun. | Open Subtitles | ... أكرم ) لولاي أنا ) ... لكنت تحترق في مكان ما في الصحراء |
| Seni görmek ne güzel, Akhom. | Open Subtitles | ( يسرني أن أراك ( أكرم |
| - Üniformayı onurlandırıyorum. | Open Subtitles | الزي أكرم إنني |
| Kendi babamı bile onurlandıramazken Jason Ryder'ı nasıl onurlandırabilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أكرم جيسون رايدر بينما لم اتمكن من تكريم والدي؟ |