| Bir akşam yemeğindeki tek bekar kişi olmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | فأنا أكره أن أكون العزباء الوحيدة في حفلة غذاء |
| Ölmek umrumda değil. Yalnız olmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | لا أمانع فى الموت ولكنى أكره أن أكون وحيده |
| Sahibi geldiğinde burada olmak istemezdim. | Open Subtitles | حسنا، أكره أن أكون هنا عندما يعود المالك |
| Kötü adam olmak istemem ama sanırım biraz fazla tepki veriyorsunuz. | Open Subtitles | أنا أكره أن أكون فظاً و لكنني أعتقد أنكم تبالغون قليلاً |
| Gerçekten onu uyutmak çok uzun sürdü ve onu uyandırma nedeni olmak istemiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة , أستغرقت وقتاً طويلاً لأقنعه بأن ينام أكره أن أكون السبب في إيقاظه |
| Savunmasız olmaktan nefret ederim, hâlâ akıl oyunları oynarım. | Open Subtitles | أكره أن أكون ضعيفة ما زلت أتلاعب بعقول الآخرين |
| Çocukluk veya nankörlük etmek istemem ama | Open Subtitles | أكره أن أكون طفولياً , وغير معترف بالجميل |
| Seninle her gece aynı sahneye çıkmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره أن أكون معك على خشبة المسرح في كل ليلة |
| Bunu söyleyen olmaktan nefret ediyorum ama, tatlım, siz ikiniz kendi başınasınız. | Open Subtitles | أكره أن أكون مَن يخبرك بالأمر لكن يا عزيزتي، أنتما لوحدكما |
| Buranın fahişesi olmaktan nefret ediyorum, ama oyun oynayacak mıyız yoksa ne? | Open Subtitles | اللعنة على ذلك ، أكره أن أكون متطفلة و لكن هل سنلعب أم ماذا ؟ |
| Bunu sana söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره أن أكون الشخص ..الذي يخبرك بهذا ،ولكن |
| Her muhabbeti kendi üzerine çeken kız olmaktan nefret ediyorum ama... | Open Subtitles | يا رفاق، أكره أن أكون الفتاةَ التي تجعل كلّ الحوار يدُر حولها، |
| Telefonun diğer ucunda olmak istemezdim. | Open Subtitles | أكره أن أكون على الطرف الآخر من تلك المكالمة |
| Bugün sizin yerinizde olmak istemezdim. | Open Subtitles | أنا أكره أن أكون في محل اختياركم اليوم |
| Yosemite Sam olmak istemezdim şu an. | Open Subtitles | أكره أن أكون الآن يوسيماتي سام |
| Öyle bir ev arkadaşı olmak istemem ama benimkileri ödünç alabilirsin diyemem. | Open Subtitles | أكره أن أكون رفيقة السّكن، لكنّني لم أقول يُمكنكِ أن تستعيري صدريّتي. |
| - Kaba olmak istemem ama... - Oh, ne demek. | Open Subtitles | أنا أكره أن أكون وقح، ولكن أوه، لا على الإطلاق |
| Bunlar suçluların eline geçerse yerinde olmak istemem. | Open Subtitles | , أكره أن أكون في محل شخص أخر . إذا أسقط كل هذا في أيدي المجرمين |
| - Kötü adam olmak istemiyorum. | Open Subtitles | آه، أنت تعرف كيف أنني أكره أن أكون الشخص السيء |
| Oyunbozan olmaktan nefret ederim ama acaba şu domuz için izin belgesi aldınız mı? | Open Subtitles | أكره أن أكون متعب في الحفلات لكن هل تملكين رخصة لحيازة هذا الخنزير ؟ |
| Oyunbozanlık etmek istemem ama seni buradan çıkartmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ,أكره أن أكون مخرب للمتعه ولكني أحاول أن أخرجك من هنا |
| Bir heyelan bütün şantiyeyi gömebilir. Gidelim! Haklı çıkmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | إنهيار الأرضى من هناك يمكن أن يدفن المخيم بأكمله هيا بنا! كم أكره أن أكون محقاً. |
| Kötü haberleri iletmekten nefret ederim, çocuklar... ama Burger Shack bu yeri dört yıl önce satın aldı. | Open Subtitles | أكره أن أكون حامل الأخبار السيئة يا رفاق ولكن كوخ البرجر إشتروا هذا الموقع قبل حوالي سنوات |
| Kötü haber vermekten nefret ediyorum, ama medyum arkadaşının uyuşturucu olayındaki tahminleri yanlış çıktı. | Open Subtitles | أكره أن أكون حامل الأخبار السيئة ولكن تنبأت صديقتكِ الوسيطة الروحية عن قضية المخدرات كانت خاطئة |
| Ortalıkta bu iğrenç adamlar varken yalnız bir kız olmaktan nefret ederdim. | Open Subtitles | أكره أن أكون الفتاة العزباء وهما يلهوان هناك. |