| En son ne zaman bu çocuklar birşey yediler? | Open Subtitles | متى أخر مره هؤلاء الأطفال أكلوا شيئ ما ؟ |
| Evet, evet, yediler Sizlerde yiyin ki... | Open Subtitles | .أجل, أجل لقد أكلوا يجب أن تأكل أنت أيضاً |
| Akşam yemeği yemişler, biraz televizyon izlemişler. | Open Subtitles | لقد أكلوا سوياً في الحقيقة شاهدوا التلفاز |
| Buraya nasıl ulaştığını anlamadılar ama algleri yemişler HAB'ı da yemişler. | Open Subtitles | الرجال لم يكتشفوا كيف وصلوا الى هنا ولكنهم أكلوا الطحالب وأكلوا الهاب أيضا |
| Zaten cevap gelmesi tuhaf olurdu, çünkü birisi onları yemiş. | Open Subtitles | وكان هذا مخيفاً بشكل غريب فقد أكلوا جميعاً |
| Luffy Şeytan'ın meyvelerinden Gomu Gomu meyvesi yedi ve lastik adam oldu. | Open Subtitles | روفي إنه أحد اللذين أكلوا ثمرة الشيطان يطلق عليه الرجل المطاط |
| Patlayan şeker yiyip gazoz içen çocuğun midesinin patlaması gibi. | Open Subtitles | مثل الشباب الذين أكلوا الفيشار0000 وشربوا الكولا ثم أنفجرت معدتهم |
| Büyük bir zaruret içinde, çoğu at eti yediler. | Open Subtitles | ولحاجتهم الكبيرة.. الكثير منهم أكلوا لحم الخيول |
| Buraya geldiler, turtamdan yediler gördüğüm en berbat at mezarını kazdılar. | Open Subtitles | لقد أتوا إلى هنا ، أكلوا فطيرتي وحفروا أكثر القبور غرابة سبق لي رؤيتها |
| Adem ve Havva yasak meyveyi yediler ve sonuç olarak Cennet Bahçesi'nden kovuldular. | Open Subtitles | آدم وحواء أكلوا الفاكهة المحرمة والنتيجه كانت الطرد من الجنة |
| Maymun beyni yediler ve bir sürü böcek vardı. | Open Subtitles | أكلوا أدمغة قرود و كانت هناك كل تلك الحشرات |
| Kemiklerini bırakıp gerisini yediler. Kutu cücelerine sakın konuk olmayın. | Open Subtitles | إنهم تركوا عظامه لكنهم أكلوا البقية ولا يقبلوا بضيف آخر في العشاء أبداً |
| - Bir partide bayat peynir yemişler sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنهم ذهبوا لحفله و أكلوا بعض من الجبن القديم |
| Tavşanlar mısırımı yemişler. | Open Subtitles | لا , بل الأرانب! . لقد أكلوا ذُرَتي الجميلة |
| Gerçekten çok yemişler. 1 wonluk kimbaptan her biri 165 wonluk yediğine göre. | Open Subtitles | لقد أكلوا الكثير حقاً، حيث أكلوا كيمباب بملغ " 165$ " و تكلفة الواحد"1$"لكل بيبماب |
| Hırsızlar bir değil iki tanesini yemiş olur. | Open Subtitles | إذا المتجولون أكلوا واحدة، فبإمكانهم أن يأكلون إثنان |
| Eğer adada başkaları da varsa gemideki insanları öldüren şeyleri yemiş olabilirler. | Open Subtitles | لقدْ هلعت إنْ كان هنالك شخصٌ آخر على الجزيرة فلربّما أكلوا الشيء ذاته الذي أكله الناس على ذلك القارب |
| Öğle yemeğinde herkes mercimek yedi. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس أكلوا شوربة العدس على الغداء |
| O ay, Brüksel, Matonge'deki tüm Kongo'lular, Limburg Hayvanat Bahçesinin maymunlarını yedi. | Open Subtitles | في هذا الشهر، كل سكان بروكسل أكلوا لحم قرود |
| Gerçektende uyudular mı? Yemeği yiyip sindirdikten sonra uyudular. | Open Subtitles | ناموا فعلا نعم بعد أن أكلوا وهضموا الأكل أيضا |
| Mastodonu yiyen insanlar, avcılara ve onların ailelerine birşey borçlular mıydı? | TED | هل يدين الأشخاص الذين أكلوا ذلك المستادون بشيء للصيادين وأسرهم؟ |
| Duyduğuma göre bazı mülteciler Japonların yiyeceklerini yedikten sonra onların tarafına geçmiş. | Open Subtitles | لقد سمعت بعض اللاجئين ذهبوا إلى اليابانيين بعد أن أكلوا طعامهم. |
| Yaprak yiyenler sadece yavrularının yumurtadan çıkması için duruyorlardı. | Open Subtitles | توقف أكلوا الأوراق عن الرحلة ليفقس صغارهم |
| Ne yaptı biliyor musunuz? Dün gece, tavuk yiyeceklerini söyledi. | Open Subtitles | الليلة الماضية ، جاء وأخبرنا أنهم أكلوا دجاج |