| Ben, senin yaşamının son yarışını kaybetmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تخسر السباق الأخير فى حياتك. |
| Bensiz gitmeni istemedim. Aslına bakarsan, gitmeni de istemedim. | Open Subtitles | لم أريدك أن تقلعي بدونى في الحقيقة ، لم أكن أريدك أن تقلعي على الإطلاق |
| Başta imla yarışmasına katılmanı niye istemedim, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين لماذا لم أكن أريدك أن تشاركي بمسابقة التهجئة بالبداية؟ |
| Çünkü ciddi bir tartışma yaşamıştık, ve benim cinayet sebebim olduğunu düşünmeni istemedim. | Open Subtitles | لأننا دخلنا في جدال كبير و لم أكن أريدك أن تظن بأن لدي الدافع |
| Evet, ayrıldığımda uyuyordum ve yalnız yemeni istemedim. | Open Subtitles | أجل، كنت نائماً عندما خرجت و لم أكن أريدك أن تأكل لوحدك |
| - Bilmeni istemedim, gerekli değildi. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تعرف أي شيء وتكون شريكاً |
| Hayvanını vurduğum için özür dilerim fakat soğukkanlılıkla düşünmeye fırsatın olmadan ani bir hareket yapmanı istemedim. | Open Subtitles | آسف لإطلاق النار على حيوانك، لم أكن أريدك أن تتسرع قبل أن تثق بحواسك. |
| Daha gitmeden seni endişelendirmek istemedim ama anlaşılan gidiyoruz. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تقلق في حال لم نسافر لكن يبدو حقا أننا سنسافر |
| Bak sana söylemedim, çünkü o konuya girmek istemedim ama onunla birlikte bir adam daha vardı. | Open Subtitles | أنظر، لم أكن أريد أن أخبرك لأنني لم أكن أريدك أن تعتقد سوء لكن كان هناك رجلاً معها |
| Sadece ta buraya kadar zahmet etmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تأتي كل هذه المسافة إلى هنا |
| Kızınla kavga ettikten hemen sonra ayrılmanı istemedim, anlarsın ya? | Open Subtitles | استمعي, لم أكن أريدك أن تتركي ابنتك في وسط شجار, أتعلمين؟ |
| Çünkü beni yaptığım en kötü şeye göre değerlendirmeni istemedim. | Open Subtitles | لأنني لم أكن أريدك أن تحكم علي بسبب أسوأ شيء فعلته في حياتي |
| Bilmeni istemedim, ya da annenin bilmesini. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تعرف وإلا لعرفت أمك بالأمر -كيف كان لأمي بأن تعرف؟ |
| - Beni öyle görmek zorunda olmanı istemedim. | Open Subtitles | ـ لم أكن أريدك أن تريني على تلك الحالة |
| Başını daha fazla belaya sokmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تقعى فى أى مشكلة |
| İlk başta endişelenmenizi istemediğim için size söylemek istemedim. | Open Subtitles | لم أخبرك لأني لم أكن أريدك أن تقلق |
| Bu işe bulaşmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تتورطي في هذا. |
| - Meraklan istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تقلق أو تتساءل |
| Ayılınca panik olmanı istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن ترتعب عندما تستيقظ. |
| Beni tanımanı istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدك أن تتعرف عليّ. |