| Tamam, evet, belki yemek düellosu için aldım ama baldıran otu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسناً، ربّما اشتريتُه من أجل تحدّي الطعام ولكنّي لم أكن أعرف أنّه شوكران |
| Öleceğini bilmiyordum. Nerden bilebilirdim ki? | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه سيموت كيف لي بمعرفة ذلك؟ |
| Birini bacağından vurabileceğimi hiç bilmiyordum. Şans, işte. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه يمكنني إصابة أحدهم في ركبته، هذا أمر عشوائي جداً |
| Silahta mermi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه كانت هناك رصاصة في المُسدّس. |
| Babamı bulmaya yardım edebileceğini söylediğinde evime kablo döşediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | حين قلت لي أنّك ستساعديني على البحث عن أبي، لم أكن أعرف أنّه لأنك تراقبين منزلي. |
| Sonra öldüğünü duydum. Cinayet olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أسمعه، أنّه قد مات لم أكن أعرف أنّه قد قتل |
| Onun bunu yapabildiğini bilmiyordum bunu yaptığı için de yaklaşık 10 km uzaklıktaki bir kız bunu yapamadı. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه سيفعل ذلك ،أو بسبب أنّه أمسك بها لن تمسك بها فتاة صغيرة على بعد أميال |
| Hepsinin rol olduğunu o zaman bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه كان مُجرّد تمثيل في ذلك الوقت. |
| Sonunun ölüm olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف أنّه سينتهي بها المطاف ميّتة. |
| Kayıp olduğunu bilmiyordum. N...nerede olduğunu nasıl bilebilirim? | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف أنّه مفقود فكيف عساي أعرف أين هو؟ |
| Bana saldıracağını bilmiyordum. İşimi kurtarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه سيهاجمني، كنتُ أحاول الحفاظ على عملي. |
| Bir sebebimin olması gerektiğini bilmiyordum baba. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه يتوجبّ أن يكون لديّ سبب لذلك، أبي |
| Onun bugün çıkacağını bilmiyordum. Durumu nasıl? | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه سيرجع اليوم للبيت. |
| Orada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنّي آسفة، لم أكن أعرف أنّه كان هناك. |
| Buraya geldiğini bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه يمكن الصعود إلى هنا |
| Buraya gelebileceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه يمكن الصعود إلى هنا |
| Gerçek olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف أنّه كان حقيقيّاً. |
| Birine zarar vereceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف أنّه سيؤذي أحداً. |
| - Bu kadar gururlu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | -لم أكن أعرف أنّه لديك هذا القدر من الكبرياء . |
| Kodunu yazdığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه كتب رمز |