"أكن أعلم أنّ" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunu bilmiyordum

Üzgünüm baba. Bunun böyle olduğunu bilmiyordum.
آسف، أبتِ، لم أكن أعلم أنّ جدّي كان هكذا

Dostum, seni tanımadan önce "gerçeklerin" bir süper güç olduğunu bilmiyordum.
يا صاح، لم أكن أعلم أنّ الحقائق يمكن أن تكون قوةٌ كبيرة قبل قدومك

Bu kadar girişimci bir ruha sahip olduğunu bilmiyordum. Bazı toplantıları kaydıracağım.
لم أكن أعلم أنّ لديكِ روح القيادة هذه، سأؤجّل بعض اجتماعاتي

"Tüm dünyayı dolanıp geri dönme"nin atla birkaç günlük mesafelere gidip gelmek olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ زيارة العالم بأكمله تقصد بها أيّ مكان يمكنك الوصول إليه في بضع أيام على حصان

Bilmiyordum... Yaşlı kadının evde olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم، لم أكن أعلم أنّ السيدة العجوز في المنزل

Yeraltı Dünyası'nın kralının böyle her şeye burnunu sokan biri olduğunu bilmiyordum.
لمْ أكن أعلم أنّ ملك العالَم السفليّ متطفّل لهذه الدرجة

Mağaram olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ لدي كشك قيادة.

Aramızda bir doktor daha olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ ثمّة طبيب آخر بيننا.

Kötü biz özellik olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ هذه خصلة سيّئة.

Arkadaşı olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ لديه أيّ أصدقاء

Şey, sen olduğunu bilmiyordum, kağıtta Alexis Garret yazıyordu.
لم أكن أعلم أنّ هذه أنت. في اللائحة مكتوب (أليكسيس جاريت)

Gizli bir silahın olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ لديك سلاح سري

Pardon, evde birisinin olduğunu bilmiyordum.
{\pos(192,230)}متأسفة، لم أكن أعلم أنّ ثمّة أحد بالمنزل

Sevgilisinin olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ لديها واحداً

Oğlun olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ لكَ ابناً؟

İtalya'da pizzadan fazlası olduğunu bilmiyordum, Schmidty.
لم أكن أعلم أنّ (ايطاليا) أكثر بكثير من البيتزا ،(شميت)

- Efendim, bir kardeşiniz olduğunu bilmiyordum.
-سيّدي، لمْ أكن أعلم أنّ لديكِ أخت . -حسناً، إنّكِ تعلمين الآن .

- Silahın dolu olduğunu bilmiyordum.
ولم أكن أعلم أنّ السلاح ملقّم

Sarılmaların bir tipi olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ للعناق معايير