| Sabah beni tanıdığından emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من أنك المعترف بها لي اليوم. |
| Eh, manyetik alanı bozan bir yük boşaltıyorlar. Bu haftaya kadar işe yaradığından emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من الأمر لغاية هذا الأسبوع, الاَن تأكدك من أنها تعمل |
| Vermen gereken zor kararları verebileceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من قدرتكَ على إتخاذ القرارات الصعبة |
| Seni bilgilendirmedim çünkü iyi polisi oynayabileceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أخبركِ بالأمر لأنني لم أكن متأكد من أنك سوف تلعبين الشرطي الجيد |
| Sözünü etmedim, çünkü Bay Wendice'in bu ilişkiyi bildiğinden emin değildim. | Open Subtitles | أنا لم أذكر هذا الكلام لأني لم أكن متأكد " من مقدار ما يعرفه السيد " وينديس |
| - Gelmemi istediğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من أنكِ تريدين القدوم. |
| - Gelmemi istediğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من أنكِ تريدين القدوم. |
| Onu koruyabileceğimden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من أنني أستطيع حمايتها |
| Raporlarımı okuyup okumadığına emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من أنك تتلقى تقاريري |
| Geleceğinden emin değildim. Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من مجيئك |
| Tam emin değildim ben. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من ذلك |
| Geleceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من قدومك |
| Önceden emin değildim. | Open Subtitles | أتعلمي، لم أكن متأكد من قبل. |
| - Gelip gelmeyeceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من أنك ستأتي. |
| Geleceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكد من أنك ستأتي |