| Dünyanın bu kısmındakiler için her daim Aşil topuğu oldu. | Open Subtitles | لقد كانت دوماً (كعب أكيليس) في هذا الجزء من العالم |
| Topuğu olan bir böcek düşleyebilirseniz eğer Aşil topuğuna sahip bu çekirge, o böceğin ta kendisi. | Open Subtitles | لو افترضتَ أن لأيّ حشرة كعباً، فهذا لديه كعب "أكيليس" (منطقة بمؤخرة الكعب) |
| Sorun yok. Aşil tendonunu böyle kontrol ediyoruz. | Open Subtitles | (الأمور على ما يُرام ، هذه هي طريقة تفقدنا لوتر (أكيليس |
| Asil tendolarını patlatmış olabilir. | Open Subtitles | رُبما قام بتمزيق وتر (أكيليس) خاصته |
| Asil tendomlarıma bir şey olmasın. | Open Subtitles | لا تعبث بوتر (أكيليس) خاصتي |
| Vernon Aşil tendonlarını patlattığı için hastanedeyim. | Open Subtitles | حسناً ، قام (فيرنون) بإصابة وتر (أكيليس) الخاص به ، لذا أنا في المُستشفى |