| Bana küçük bir öpücük verdin ve merak etme dedin bana başka kek yapma fırsatın da olacak, çünkü... | Open Subtitles | قبلتني كثيراً و طلبت مني ألا أقلق و أنه ستواتني فرصاً ...كثيرة لأعد لك الكعك لأن |
| Bayan Patmore'a söyledim ama sen merak etme dedi. Bir planı vardır belki. | Open Subtitles | أخبرت سيدة (باتمور) وطلبت مني ألا أقلق لذا أعتقد أنّ لديها خطة |
| - O konuda merak etme? | Open Subtitles | - ألا أقلق بهذا الشأن؟ |
| Babamın babası bunu her savaşta takmış ve bunu takarsan fazla endişelenmememi sağlar. | Open Subtitles | أباء أبينا ارتدوه خلال كل الحروب و إن علمت أنك ترتديه فذلك سيساعدني على ألا أقلق كثيرًا. |
| - O gece John laboratuvardan çıktıktan sonra seni aradım ve bana merak etme ben hallederim demiştin. | Open Subtitles | بعد أن غادر آل (هيومانكس) تلك الليلة أنا أتصلت بكِ وأخبرتيني ألا أقلق انكِ ستهتمين بالأمر و... |
| ve şimdi kraliçenin en iyi izcisi Norda... peşlerine düştü... ve sen bana endişelenmememi söylüyorsun. | Open Subtitles | والآن نوردا مقتفية الإمبراطورة الأفضل في مطاردة... وأنت تخبرني ألا أقلق نفسي؟ |
| Bana endişelenmememi ve bir şeyler düşüneceğini söyledi. | Open Subtitles | قال لي ألا أقلق وأنه سيفكر في حل ما. |
| Elimden tuttun, ve bana endişelenmememi söyledin. | Open Subtitles | أمسكتي بيدي وطلبتي مني ألا أقلق |