"ألا تظنّين" - Translation from Arabic to Turkish

• sence de
• düşünmüyor musun

İntikam konusunda nutuk çekmen biraz iki yüzlülük olmadı mı sence de?
هناك القليل من النفاق فيك خلال محاضرتكِ له عن الإنتقام ، ألا تظنّين ذلك؟

sence de onu sevdiğimi söyledikten sonra ayrılmak istediğimi söylemem sürpriz olmaz mı?
ألا تظنّين أنّ هذه ستكون مُفاجأة لها بعد أن أخبرتها أنّي أحبّها؟

İşe harika bir şekilde tekrar başladım bence, sence de öyle değil mi?
علي القول أنّ أول يوم عودة لي للعمل كان لائقا جدّا، ألا تظنّين هذا؟

Eve gitme zamanı olduğunu düşünmüyor musun?
ألا تظنّين أنّه حان الوقت لتذهبي إلى البيت؟

Bu mühim olayı ölümsüzleştirmek için bir fotoğraf çekmemiz gerektiğini düşünmüyor musun?
ألا تظنّين أنّ علينا إلتقاط صورة لإحياء ذكرى بهذه المناسبة العظيمة؟

sence de artık kötü biri olmadığını söylediği kısmın biraz, mm... iddialı olduğunu düşünmüyor musun?
...ألا تظنّين أن الأجزاء غير الشرّيرة هي أقلّ طموحا؟

İşte burada. sence de harika görünmüyor mu?
إنّها هنا تبدو رائعة ، ألا تظنّين ذلك؟

Ama burası New York. sence de garip değil mi?
لكنّنا بـ(نيويورك)، ألا تظنّين أنّه أمر غريب؟

sence de LAPD'yi aramanın zamanı gelmedi mi?
حسناً، ألا تظنّين أنّ الوقت قد حان لنتّصل بشرطة (لوس أنجلوس)؟

Anne, sence de Anna'dan özür dilemen gerekmez mi?
-{\pos(190,210)}ألا تظنّين أنّكِ يجب أن تعتذري من (آنا) يا أمّي؟

Arthur'un yolculuğuna uygun bir son, sence de öyle değil mi?
مقبرةُ ملكٍ، تلك نهايةٌ مُلائمةٌ لرحلة (آرثر)، ألا تظنّين ذلك؟