| Gerekenden fazla zamanın vardı bence. Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد أخذتِ وقتاً أكثر من كافي , ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Albüme çok iyi giderler Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | سيكونون مناسبين جداً للألبوم ، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Bu konuda benim söyleyecek bir şeylerim olmalı, Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | أعني ، يجب علي أن أفعل شيئاً بهذا الأمر ، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Degmiş ama buna, öyle değil mi sence de? | Open Subtitles | لقد كانت تستحق مع ذلك، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Bana çok hoş bağırdı. Sen ne dersin? | Open Subtitles | لقد صرخ فيّ هو أيضاّ وكان هذا مثير جداً ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Sen öyle düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| İsviçre çok güzel bir yer olmalı, Sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| sence de değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Aslında önce sarmısağın kabuğunu soysan iyi olurdu, Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | أظن بأن عليك تقشير الثوم أولًا ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Elbise sana çok yakışmış, Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | اللّباس يصحبك ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Bu çok ilginç. Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | أعني، هذا مثير للإهتمام ألا تعتقدين ذلك... |
| Gitmek için doğru bir zaman Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه وقت جيد للذهاب ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| En azından günleri şaşırmamak. Sence de öyle değil mi, Andrea? | Open Subtitles | أو الأيام على الأقل ألا تعتقدين ذلك يا (أندريا)؟ |
| Evet. Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | صحيح , ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدين ذلك أنتِ أيضاً؟ |
| - Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Yani, amacı bozuyor değil mi sence de? | Open Subtitles | أعني ، هذا يقهر الفكرة نوعاً ما ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Biraz beceriksizce değil mi sence de? Seksi kullanmak. | Open Subtitles | أظن أنه عنيف جداً هل ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Lux'ı sunmakla yüce gönüllülük etmedim mi sence de? | Open Subtitles | ، كان عملاً جيداً آخر مني عرض (لوكس) لإقامة الحفل ، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Açık havayı seviyorum. Çocuklar çok seksi, ne dersin? | Open Subtitles | أنا فقط أحب الهواء العليل. هؤلاء الشباب مثيرين نوعا ما, ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Çok iyi yaptık, ne dersin? | Open Subtitles | لقد أبلينا حسناً، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| Daha kendi içimizde bir geçiş yapma şansımız olmadan... geleneksel erkek rolleri bir kenara atılıyor, Sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | القواعد التقليدية للرجال قد رميت جانباً قبل أن يكون لدينا أي فرصة للعمل بأي نقلة نوعية ألا تعتقدين ذلك |