| Bu kapıyı daha önce fark etmemiştim. Acaba nereye çıkıyor? | Open Subtitles | لم ألحظ هذا الباب من قبل أتسأل إلى أين يؤدي |
| Bundan birkaç yıl önce fark etmiştim davetiyelere çeşitli kurallar eklendiğini. | TED | منذ سنوات قليلة مضت، بدأت ألحظ دعوات مرفوقة بمجموعة من القواعد يجب مراعاتها. |
| İkinizin de ona nasıl ön yargıyla baktığınızı fark etmediğimi de sanmayın. | Open Subtitles | ولا تعتقدى اننى لم ألحظ كيف تنظُران اليها بتعال و عجرفة |
| Ben dikkat etmedim kıyafetlere. Hepimiz alkışlarız. Evet. | Open Subtitles | لم ألحظ أياً من الملابس، جميعنا يصفق، أجل |
| Evde olmaması da söz konusu olabilir, evde bir faaliyet görmedim... | Open Subtitles | هناك إحتمال أنّه ليس متواجداً بالمنزل. لم ألحظ ثمّة نشاط بالمنزل... |
| Eski yatağıma geri döndüm. Bu kadar geniş olduğunu hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | ها قد عدت لفراشي لم ألحظ من قبل أنه كبير جداً |
| Önemli olan nokta, arabayı park ettikten ve bozuklukları küllükten çıkardıktan sonra fark etmem. | Open Subtitles | المغزى هو إني لم ألحظ خطأها إلى أن أوقفنا السيارة و أخذت الفكة من منفضة السجائر |
| Bana karşı duygusal hislerin olmadığını fark etmemiştim Bekle biraz. | Open Subtitles | لكني لم ألحظ أنه لا يوجد لديك أي مشاعر لأجلي على الأطلاق |
| Seni beklemekle meşguldüm, polisin beni dolu bardak için tutuklamaya geldiğini fark etmedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ مشغولةً جداً في انتظارك لدرجة أنني لم ألحظ وجود رجل الشرطة وهو يأتي ويعتقلني بسبب تواجدي في حاوية مفتوحة. |
| Bunun doğru olmadığını biliyorsun. Bana ihtiyacın olduğunu fark etmeliydim. | Open Subtitles | أنت تعلمين أن هذا غير صحيح كان علي أن ألحظ أنك كنت بحاجة لي |
| ...çünkü eğer onu başka bir oğlan için terk ettiyse o zaman-- Bunu daha önce neden fark etmedim. | Open Subtitles | لأنها رفضتهُ بسبب رجل آخر لماذا لم ألحظ هذا من قبل؟ |
| Başkasının kanayan kalp kromozomu yüzünden çocuğun b-a-b-a kromozomunun ağır hasar aldığını fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم ألحظ أنّ كروموسوم الطفل الأبويّ قد تضرّر بشدّة بفعل كروموسوم القلب المرهف لشخصٍ آخر |
| Bunu daha önce fark etmediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | كيف حصلت على هذا الجرح؟ كيف لم ألحظ هذا من قبل؟ |
| Sence tişörtünün altındaki şeyi fark etmeyecekler mi? | Open Subtitles | أتعتقد أني لم ألحظ تلك الآثار تحت قميصك؟ |
| Şımarık bir velet gibisin. Bunu daha önce hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | يا لك من طفل مدلل لم ألحظ هذا بك من قبل |
| Uyuyup kalmışım, ortadan kaybolduğunu fark etmemişim. Yaralı mısın? | Open Subtitles | كنت نائماً، لم ألحظ اختفاءك هل أنت مصابة؟ |
| 1237 ve 1242 arasındaki fark 5. Önceden nasıl göremedim bilmem. | Open Subtitles | والفرق بين 1237 و1242 هو خمسة، لا أدري لمَ لَم ألحظ ذلك من قبل |
| Ama torunum üzerindeki etkilerinize dikkat edemeyecek kadar aptal değilim. | Open Subtitles | و لكن أكون مغفلا إذا لم ألحظ التأثير الذي لديكِ على حفيدي. |
| Ona iyi bakmışsın herhalde çünkü hiç hasar görmedim. | Open Subtitles | حسناً, لابد أنكَ إهتميتَ بها لأنني لم ألحظ أي ضرر |
| Hiç farketmedim. | Open Subtitles | لم ألحظ. أكنت تتخذين موقفاً؟ |
| Biliyor musun, Daha önce bunu hiç farketmemiştim. | Open Subtitles | لم ألحظ ذلك من قبل |
| Sanırım ben farkına varmadan giysilerim biraz yıprandı. | Open Subtitles | أنا أعتقد فقط أن الأمور قد أصبحت أكثر سوءاً و لكنني لم ألحظ هذا |
| Bana böyle ilgisi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | سأخبرك مع هذا, لم ألحظ إنها تعيرني الكثير من إهتمامها |