| Yatağının çarşaflarını yakan mavi Alevler vardı. | Open Subtitles | كانت هناك ألسنة لهب أزرق تحرق ملاءات سريره |
| Gökyüzünü Alevler sarmıştı. | Open Subtitles | "السيدة "ريتا بواس كوبمان شاهد عيان كان هناك ألسنة لهب ترتفع إلى عنان السماء |
| Motordan çıkan Alevler vardı, ve sonra bir şimşek ve sonrasında da duman! | Open Subtitles | كان هناك ألسنة لهب تتصاعد من المحرك، ثم برق ودخان! |
| Alevler, haç filan vardı. | Open Subtitles | ألسنة لهب مع صليب أو ما شابه. |
| - Alevler içinde yanardım. | Open Subtitles | - أحترق و أصير ألسنة لهب - |