| Öz annem beni üzerimdeki elbiselerden başka bir şey vermeden sokağa attı. | Open Subtitles | والدتى ألقت بيّ إلى الشارع، ولم تترك لي شيء سوى تلكَ الملابس. |
| Polis ses bombası attı ve kalabalığın üzerine biber gazı sıktı. | Open Subtitles | ألقت الشرطة قنابل صوتيّة و رشّت الغاز المسيل للدموع على الحشد |
| Ben henüz küçük bir kızken, bir cadı bana bu büyüyü yaptı. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة، ألقت ساحرة بلعنة عليَّ |
| Annemin aklı pek yerinde değil. Geçen hafta bana bir kavanoz enginarı fırlattı. | Open Subtitles | أمي ليست بحالة عقلية جيدة ألقت بدورق من الخرشوف علي |
| O yemekler paraşütle geldi yani onları bir uçak atmış. | Open Subtitles | نقالة الطعام هذه كان عليها مظلة مما يعني أن طائرة ألقت بها هنا |
| İşte bu güzel kız kendini pencereden aşağı attı. | Open Subtitles | و هذه الفتاه اللطيفه البريئه ألقت بنفسها من نافذه |
| Bir önceki kiracı kendini camdan attı. | Open Subtitles | المستأجرة السابقة ألقت بنفسها . من النافذة |
| Geldiklerinde hemen almadığımız için... bizim mektupları kaç kez attı? | Open Subtitles | أعني، كم مرة ألقت ببريدنا بعيداً لأننا لم نأخذه لحظة مجيئه؟ |
| Ailesi de Violet'i reddetti ve onu sokağa attı. | Open Subtitles | وقد تبرأت عائلتها منها و ألقت بها فى الشارع |
| Kimseye söyleme, ama eski okulumdaki en iyi arkadaşım, bir sürü SAT sınav sorusu çaldı ve bunu benim üstüme attı. | Open Subtitles | لا تخبري أحدا، ولكن صديقتي المفضلة من مدرستي القديمة سرقت مجموعة من أسئلة امتحانات القبول ومن ثم ألقت اللوم علي |
| Kavga ettik, sonra tüm eşyalarımı koridora attı ve kilidi de değiştirdi. | Open Subtitles | لقد تعاركت معها ثم ألقت بحاجياتي خارجاً في الممر وغيرت القفل |
| Kücük bir kızken bir cadı bana büyü yaptı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة، هناك ساحرة ألقت علي تعويذة |
| İçine bir cadı girmişti, sonra cadı bize büyü yaptı işte bunlar oldu. | Open Subtitles | كانت ساحرة تستحوذها وقد ألقت تعويذة وسحرتنا وهذا ماحدث |
| Fare kral ona büyü yaptı | Open Subtitles | ،تلك المخلوقة الشرير، ملكة الجرذان ألقت عليه تعويذة شريرة |
| Elime bir parça ip aldım parmağına doladım ama bana "hayır", dedi ve ipi fırlattı. | Open Subtitles | أخذت قطعة من السلسلة وأنا مقيدة لها إصبع. ولكنها قالت أنها ألقت بها بعيداً |
| Bu kadın Nikita'yı camdan aşağı fırlattı ama Nikita hâlâ onu kurtarmak istiyor. | Open Subtitles | هذه المرآة ألقت بها من النافذة، وما زالت تُريد إنقاذها. |
| Ne olduğundan emin değilim ama kendini atmış gibi görünüyor, evet. | Open Subtitles | لا اعلم مالذي حدث ولكن يبدو أنها ألقت بنفسها |
| Beş yaşındayken beyaz annesi onu ormana atmış o zamandan beri yerlilerden biriymiş gibi davranıyormuş. | Open Subtitles | أمّه البيضاء ألقت به في الغابة في عمر الخامسة حينما بدأ بإظهار صفات أسلافه .. |
| Bazı yandaşlarını da şüpheye düşürdü. | Open Subtitles | لم تذهل أعداء محمد فقط ولكنها ألقت ببعض الشك فى نفوس بعض أتباعه |
| Bakıyorum, insanların beğenmeyip aşağı attığı boktan şeyler var. - Tekrar bak. | Open Subtitles | مجموعة من الناس ألقت مجموعة من القاذورات هنا |
| - Polisler lpkiss'i Landfill Parkında yakalamış. | Open Subtitles | ألقت الشرطة القبض على ابكيسس في منتزه النفايات |
| Kâğıt ağırlığı fırlatıp zavallının bir gözünü kör etti. | Open Subtitles | ألقت عليها بثقالة الورق وأصابتها بالعمى فى عيناً واحده |
| Hayatın sana sunduğu ekşi bir limondan limonataya yakın bir şey yaptığımı düşünürüm hep. | Open Subtitles | أحبُّ أن أفكر أن الحياة ألقت عليك الليمونةالأكثرمرارةً.. واستطعتَ أنت أن تصنع منها عصيراً مثالياً للغاية. |
| Kendine bir büyü yapmış, Prue, zeka büyüsü. | Open Subtitles | فلقد ألقت على نفسها تعويذة، برو وهي تعويذة الذكاء |
| Kadın, bir sinir krizi anında kendini denize atmıştı. | Open Subtitles | عندما , فى غفوة سابقة لها ألقت بنفسها فى الخليج |