| Bay Kern sana ve Charlene'e baktı ve bir şeyler yapmalıydı yeni kızı egale etmek için ve o da ona dönüşmenin bir yolunu buldu. | Open Subtitles | سيد كيرن ألقى نظرة عليك و على شارلين و حسب الأمر على انه أذا لم يقدر على التفوق على الفتاة الجديدة سوف يجد طريقة ما |
| Tekrar bakmak için kalktım, ama köşeyi döndüğümde onu kaybetmiştim. | Open Subtitles | لذا حاولت أن ألقى نظرة ثانية لكننى فقدته عند الزاوية |
| Dur, bir daha bakayım. İnanılmayacak kadar güzel. | Open Subtitles | يجب أن ألقى نظرة أخرى، الأمر أفضل من أن يكون حقيقة |
| Bir baksana şuna. Çok güzel ama kimse onu beğenmiyor. | Open Subtitles | ألقى نظرة, إنها جميلة وبالطبع لا أحد أحبها |
| Büyük ihtimalle bu geziye şöyle bir bakıp | Open Subtitles | ربما ألقى نظرة على هذه الجولة وفكر في نفسه |
| -Gidip bir baksam iyi olmaz mı sence? | Open Subtitles | كلا , أنه بخير ألا تعتقد أنه من الأفضل أن ألقى نظرة ؟ |
| Tamam, kardeşlerim, iş başına. Sadece kendi yaşadığınız yere değil, ...herkesin yaşadığı yere iyice bir bakın! | Open Subtitles | ,ألقى نظرة عميقة على طريقة حياتك .. ليس على مكان حياتك |
| Arabayı, hatta katili bile görmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما ألقى نظرة على السيارة أو القاتل نفسه |
| Şimdi, Amsterdam Haberlerine Bir bak. | Open Subtitles | الآن ، ألقى نظرة على العناوين في أخبار أمستردام |
| Yalnız, ona birazcık daha bakabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكننى أن ألقى نظرة عليه؟ |
| Anne, tatlılara bakacağım! | Open Subtitles | ماما، سوف ألقى نظرة على التحلية. |
| Ayağa kalkmayı başardığında şöyle bir yıldızlara baktı ve yenecek birşeyler olduğunu düşündü. | Open Subtitles | حينما حقق أول وضع رأسى ألقى نظرة على النجوم و ظن أنها شئ يؤكل |
| - Baş Savcı babanın sağladığı kanıtlara baktı ve işimi geri verdi. | Open Subtitles | المدعي العام ألقى نظرة واحدة على الأدلة التي قدمها والدك وتعلمين, لقد أعاد تعييني |
| Ona bir baktı, kafesini açtı ve tavan vantilatörüne doğru uçtu. | Open Subtitles | ألقى نظرة عليها ، وفتح القفص وطار لمروحة السقف |
| Nedense birden dışarı bakmak istedim ve göz atmak için perdeyi araladım. | Open Subtitles | و لسببٍ ما قررت أن ألقى نظرة بالخارج و قمت بجذب الستارة |
| Bineceğiniz otomobile bakmak istiyorum, Gene. Fanny, üşüteceksin. | Open Subtitles | "أريد أن ألقى نظرة على أوتوموبيلك يا " جين - فانى " ، سوف تصابين بالبرد "- |
| Bırak da çenendeki kesiğe bir bakayım. | Open Subtitles | على الأقل ، دعينى ألقى نظرة على ذلك الجرح ، فى ذقنك |
| Masadaki adama baksana. İyice bak. | Open Subtitles | ألقى نظرة على الرجل على المنضدة أنظر جيدآ |
| Hayal edebilirsiniz, adam gelip bayana bir bakıp, "Olamaz" demiş ve gardenyasını atmış olmalı. | Open Subtitles | تخيلى ، ربما يكون الرجل قد جاء ألقى نظرة عليها و قال " أوووف" ثم ألقى بالجاردينيا |
| - Hayır, bir şeyi yok. - Gidip bir baksam iyi olmaz mı sence? | Open Subtitles | كلا , أنه بخير ألا تعتقد أنه من الأفضل أن ألقى نظرة ؟ |
| Sadece kendi yaşadığınız yere değil herkesin yaşadığı yere iyice bir bakın! | Open Subtitles | ,ألقى نظرة عميقة على طريقة حياتك .. ليس على مكان حياتك و لكن أنظر إلى أين يعيش ! كل من تعرفه |
| İş arkadaşlarından birisi adamı net biçimde görmüş, muhtemelen robot resmini çizdirebilirsiniz. | Open Subtitles | 30 ليلة أمس أحد الداعرين ألقى نظرة فاحصة على هذا السائق |
| Gel de şuna Bir bak. | Open Subtitles | تعالى هُنا ، ألقى نظرة على هذا |
| Cesede bakabilir misin? | Open Subtitles | ألقى نظرة على الجثة. |
| Ben etrafa bakacağım. | Open Subtitles | سأذهب كى ألقى نظرة. |