"ألمَ" - Translation from Arabic to Turkish

• miydi
• acıyı
• miydin
• görmedin

- Mükemmeldi. - Herhangi bir ağrıdan şikayet etmiş miydi?
ـ تماماً ـ ألمَ كان يعاني من أيّ ألم؟

Güvenli değil miydi artık?
ألمَ يعد المكان هناك آمناً بعد؟

- Ped reklamı değil miydi?
ـ ألمَ تكن حملة إعلانات عن الفوطة؟

Christian, seninle aynı acıyı hissetmemesi... onun acısının gerçek olmadığı anlamına gelmez.
الكريستين، فقط لأنها لا تَحسُّ بنفس الشعور ألمَ كلك لا يَعْني بأنّ لها لَيستْ شرعيةَ.

İnsan yaşın getirdiği acıyı hükümsüz kılmak için bir şey yapmalı.
واحد يجبُ أن يعمل شئٌ ما . ليبعد ألمَ العمر

Ona dünyayı kurtaracağını söyleyemez miydin?
ألمَ تتمكن من أخبار ابنتك بإنّك ذاهب لإنقاذ العالم؟

Küçüklüğümde bana babandan daha iyi görüneceksin dememiş miydin?
عندما كنت صغيرًا، ألمَ تقل أنّي أبدو أفضل من أبي؟

Sana şunu sormalıyım sıra dışı bir şey görmedin mi?
لذايجبأن أسألك.. ألمَ تلاحظ شيءٍ غير مألوف أو ما شابة؟

İncil'in ve Tanrı Krallığı'nın etkili olduğu saf ve imanlı dönem için değil miydi?
ألمَ يكن من أجل النشر النقي والصادق للأناجيل ـ وملكوت الرب؟ ـ يكفي!

Yapabileceğin en tehlikeli şey bu değil miydi?
ألمَ يكن هذا أخطر شيء يمكن أن تفعله؟

Eziğin teki. Eddie yardımcıya ihtiyacı olan bir dişçi tanıdığını söylememiş miydi?
ألمَ أسمع (إيدي) يقول ثمة طبيب أسنان يبحث عن مُساعدة؟

Kötü bir şeyden miydi?
ألمَ يكن هناك شيء سيء؟

- Asilce bir hareket değil miydi?
ألمَ يكن هذا عملاً نبيلاً؟

Harika değil miydi?
ألمَ تكن رائعة؟

-Carrie White'ın annesi değil miydi?
ـ ألمَ تكن هذه والدة (كاري وايت)؟

Nemli bir mağaradaki sürüngen gibi yaşadığım acıyı içime gömdüm.
أبقيتُ ألمَ تلك الخسارةِ العُمق المدفون ضمني مثل a ثعبان لَفَّ ضمن a كهف رطب.

Ama acıyı onlar yaratıyor.
لَكنَّهم يَخْلقونَ ألمَ.

Sen de Koca Babacık'ın Robin'i değil miydin?
ـ ألمَ تؤدي دور المساعد مثل "روبن" مع (بيغ دادي)؟

Telefonda değil miydin?
ألمَ تكن تتحدث بالهاتف؟

Her zamankinden farklı bir şey de mi görmedin?
ألمَ يبدو لك شيءِ خارج عن المألوف في ذلك الوقت؟