| Alexis'in yatağında içi dolu hayvanlar olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف علمت أن أليكسيز تضع الدمى المحشوّة على سريرها؟ |
| Evet. Alexis'i benim için bırakmaya çalıştığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أجل لم أستطع تصديق أنك حاولت تقريب أليكسيز مني |
| Özür dilerim, Tank. Alexis'le olan ilişkini batırdığın için. | Open Subtitles | أنا اَسف تانك لأنك أفسدت الأمر مع أليكسيز |
| Aslında zekiymiş gibi davranmayı bırakabilirsin, Alexis. | Open Subtitles | يمكنك التوقف عن التذاكي أليكسيز |
| Kayıtlara girdim. Şirketin adı: Alexis Uluslararası. | Open Subtitles | قمت بالدخول إلى سجلاتهم و تبين أن شركة تدعى (أليكسيز إنترشيونال) هي المالكة |
| Demek Alexis diye bir yer. Sanırım, yıllar önce yazdığım makalede isimleri vardı. | Open Subtitles | شكراً (أليكسيز) فلنرى ماذا لدينا أعتقد أنه ربما قد ظهر اسمها في مقالة قمت بكتابتها منذ بضع سنوات |
| Ama bu üç kişi de Alexis Uluslararası'nda çalışıyordu. Tamam mı? Üzerlerinde ne bir hesap özeti ne de finansal kayıt olan bir şirket. | Open Subtitles | و لكن كانوا ثلاثتهم موظفين في (أليكسيز إنترناشيونال) إنها شركة لا تاريخ لديها و لا سجلات مالية |
| Alexis Uluslararası diye bir firma var ama sanırım onlar sadece maşa. | Open Subtitles | إنها شركة تسمى (أليكسيز إنترناشيونال) متورطة في هذا و أعتقد أنها مجرد غطاء |
| Seviyorum. Seni seviyorum, Alexis. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحبك أليكسيز , أحبك |
| Seni tamamen yanlış anlayan, Alexis. | Open Subtitles | أليكسيز هي من أسائت فهمك |
| Alexis bunu görünce çıldıracak. | Open Subtitles | أليكسيز ستفزع إن رأتك هكذا |
| Anlamıyorsun. Alexis mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaz. | Open Subtitles | لستَ تفهم، (أليكسيز) لا تخرج إلّا إذا اضطرّت، فهي حسّاسة جدًّا. |
| AÇG ile Alexis arasında ne gibi bir bağ var ki? | Open Subtitles | -و ما علاقة هذا بـ (أليكسيز) ؟ |
| - Ben Alexis. - Selam. | Open Subtitles | -مرحباً أنا أليكسيز مرحباً |
| Alexis! Alexis, bekle. | Open Subtitles | أليكسيز إنتظري |
| Alexis Ortiz. | Open Subtitles | (أليكسيز أورتز). |
| Ne diyorsun, Alexis? | Open Subtitles | ماذا تظنين (أليكسيز)؟ |