| Bir araştırma enstitüsünde profesörüm, beş kitap yazdım, hafta içi akşam 5'ten sonra nadiren çalışırım. | TED | أنا أستاذ جامعي في معهد للبحوث، ألّفت خمسة كتب، نادرًا ما أتجاوز الخامسة مساءً في أيام العمل. |
| Ve dolayısıyla burada teorim vardı, hakkında kitaplar yazdım, Finansal fiyat artışları. | TED | وحتى هذا الوقت كانت لي هذه النظرية، وقد ألّفت العديد من كتب حول هذا الموضوع ، زيادة الأسعار المالية. |
| Haydi ama, sen yazdın. Oradaki ne? | Open Subtitles | هيا، أنت ألّفت الرواية ماذا يوجد في الأسفل؟ |
| Öyle görünüyor. Bir kitap yazdın ve şimdi komik bir şekilde zenginsin. | Open Subtitles | هذا ما يبدو عليه ألّفت كتاباً وأصبحت غنية |
| Kiliseyi bırakmış, bu kitabı yazmış. | Open Subtitles | نهضت وغادرت الكنيسة ثم ألّفت هذا الكتاب.. |
| Koca kitap yazmış ama hayatına baksana; darmaduman. | Open Subtitles | ألّفت كتاباً كاملاً، وانظري إلى حياتها... إنّها فوضى. |
| Evet, gençliğimde çok berbat bir korku hikayesi yazmıştım, ve onlar da, bunu daha kötü bir selüloit haline getirdiler. | Open Subtitles | أجل، ألّفت رواية رعب سيئة جداً في أيام شبابي وحوّلوها إلى فيلم أسوء بكثير |
| Pekâlâ, ille de bilmeniz gerekiyorsa ben, 14 kitap yazdım. | Open Subtitles | إن كان لا بد من أن تعرفوا سبق أن ألّفت 14 كتاباً |
| Bunu da ikiniz için yazdım. | Open Subtitles | فعليّ أن أكون جاهزة , و قد ألّفت هذه من أجلكم يا رفاق |
| Bu yüzden bunun hakkında bir kitap yazdım. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنني ألّفت كتاباً حول هذا الموضوع |
| Kitabı, benim gibi başkası da onları görmüş mü diye bulmak için yazdım. | Open Subtitles | ألّفت الكتاب سعياً لإكتشاف ما إذا كان هناك شخص آخر مثلي رآهم من قبل. |
| Jimmy, ben bu işlerin kitabını yazdım. | Open Subtitles | جيمي، ألّفت الكتاب على هذه المواقف. |
| - Hayır, sen bir kitap yazdın. Tanışmamızdan "esinlenerek." | Open Subtitles | لا, لقد ألّفت كتاباً مستوحى من لقائنا |
| - Sen hiç kitap yazdın mı? | Open Subtitles | هل ألّفت كتاباً ؟ أجل |
| O zaman neden ilk etapta kitabı yazdın? | Open Subtitles | -إذاً لماذا ألّفت الكتاب أصلاً؟ |
| Kadın da bu konuda bir kitap yazmış, bu sadece bir tesadüf olmamalı. | Open Subtitles | وهي قد ألّفت كتابًا بهذا الخصوص، لذا لا يمكن أن تكون هذه صدفة، صحيح ؟ {\cH38FEF7} * "على قميص (دوني) "النّصر * |
| - Gidici nine kitap yazmış. | Open Subtitles | -الجدّة "ممات" ألّفت كتابا .. |
| Bir kitap yazmıştım ve eğer kitabım 400.000 satarsa bu parayı kazanabilirim dedim. | Open Subtitles | كنت قد ألّفت كتابا فقلت "إذا استطعت أن أبيع 400,000 نسخة من كتابي بربع دولار للنسخة فهذا يصبح 100,000 دولار" ـ |
| Hatta bir iki senaryo bile yazmıştım. | Open Subtitles | لقد ألّفت نصاً أو اثنين عن التوقع |