"أماكن كثيرة" - Translation from Arabic to Turkish

• sürü yer
• çok yer
• birçok yer
• pek fazla yer
• yeri dolaştım
• çok fazla yer
• çeşitli yerlere

Bu ülkede bir şeyler saklayabileceğin bir sürü yer var.
أقصد, أن هناك أماكن كثيرة يمكن إخفاء الأشياء بها في هذا الريف

Evet, saklanacak bir sürü yer. Burası tanıdık göründü.
أجل، أماكن كثيرة للإختباء، يبدو هذا مألوفاً.

Bilirsin, saklanacak çok yer yok gibi görünüyor.
..أتعلم، لا يبدو لي ان هنا أماكن كثيرة للإختباء

Bebeği götürebileceğim çok yer yok.
ليس هنالك من أماكن كثيرة أستطيع أخذ الطفل إليها

Kendini öldürmenin garanti olduğu birçok yer var.
هناك أماكن كثيرة و مختلفة لتقتل نفسك, لنقل ذلك

Adada enkaz ekipmanlı tekne kiralayan pek fazla yer yok.
أتعلم, لا يوجد أماكن كثيرة على الجزيرة تؤجر المراكب المزودة بمعدات إنقاذ.

Kraliyet Donanması'nda iki yıl boyunca her yeri dolaştım.
عامين في البحرية زرت فيها أماكن كثيرة

Arkadaşlarının saklanabileceği çok fazla yer yok.
أصدقائه لا يوجد لديهم أماكن كثيرة ليختبئوا فيها

Bu kat kapılarla dolu. Kapılar çeşitli yerlere açılıyor.
هذا المستوى ممتلىء بالأبواب، هذه الأبواب تقود الى أماكن كثيرة

Kafayı çekmek için 30 metre yüksekte olmayan bir sürü yer var.
هناك أماكن كثيرة يمكن شرب الخمر فيها و ليست على إرتفاع 100 قدم عن الأرض.

Arka...bir sürü yer var arkada.
من الوراء؟ الوراء به أماكن كثيرة.

Yaşamın tutunabileceği bir sürü yer var.
فتجدون أماكن كثيرة تحتمل الحياة بها

Düşünüyordum da... görmek istediğin bir sürü yer olmalı.
كنتأفكر... لابد أنه توجد أماكن كثيرة ترغب في أن تراها

Eğer bunların hepsi Ceci içinse belki Roosevelt Adasına taşınabilirsin çünkü orada kiralanacak bir sürü yer var.
لو أن الأمر حقاً حول (ساسي) ، ربما يمكنك الإنتقال إلى جزيرة (روزفيلت) و ذلك لوجود أماكن كثيرة للإيجار هناك

Gideceği çok yer yok, değil mi?
لا يوجد أماكن كثيرة قد يذهب إليها ، صحيح؟

Saklanacak pek çok yer, pek çok ada pek çok körfez ve koy var.
هناك أماكن كثيرة للإختباء العديد من الجُزر

Yedi sene içinde pek çok yer gezmiş olmalısın.
لا بد أنك زرت أماكن كثيرة في سبع سنوات

Saldırmak ve yağmalamak istediğim başka birçok yer var!
ثمة أماكن كثيرة أخرى أريد غزوها وفتحها

Yani, birçok yer gördüm ve...
أعني، رأيت أماكن كثيرة و...

Onu bulacağız. Saklanabileceği pek fazla yer yok.
سنعثر عليها فلا توجد أماكن كثيرة لتختبئ

Oturacak, uh... çok fazla yer yok.
ليس هناك... أماكن كثيرة للجلوس