"أمامكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• önünde
• karşında
• Önünüzde
• Önündeki
• Önündeyim

Senin önünde diz çöküyor değilim tüm insanlığın acılarının önünde diz çöküyorum.
أنا لا أسجد أمامكِ أنتِ بل أسجد أمام معاناة البشرية كلها

Ama önünde uzun bir hayat olduğunu asla unutma.
لكن لا تنسي أبداً أن لديكِ حياة بكاملها أمامكِ

önünde bir Prens olarak değil aşık bir erkek olarak diz çöküyorum.
سأجثي أمامكِ ليس لأني أمير، لكن كرجلٍ عاشق

karşında böyle biri varken, neden başkalarını arıyorsun çok merak ediyorum.
دائمًا أتسائل لم تنظرين إلى أماكن أخرى ويوجد لديكِ شي أمامكِ

Önünüzde bunun gibi 189 kurbanın daha 5000 sayfalık şikayetleri duruyor.
أمامكِ,لديك شكوى ،والتي هي أكثر من خمسةِ آلافِ صفحة .والذي يقال بها قصص 189 ضحية اخرى

Çok gençsin. önünde koca bir ömür var.
لا زلتِ صغيرة جداً، والحياة أمامكِ بأكملها

Kapıyı açtığında... kocan önünde duruyor olacak.
عندما تفتحين الباب سيكون زوجكِ واقفاً أمامكِ

Anlaşıldı belli ki sen, önünde olup bitenleri görmek konusunda berbatsın.
حسناً، يبدو أنكِ مشوشة لهذا لا تستطيعي أن تري الحقيقة التي أمامكِ

Çok iyi gidiyorsun, fakat daha önünde uzun bir yol var.
أنتِ تقومينَ بعملٍ رائع لكن ما زال أمامكِ الكثير

önünde böyle yerken kendimi kaba hissettim.
أشعر أنّني فظ بعض الشيء بأن آكل أمامكِ هكذا

Sana mesaj atmak için 3 gün beklemek, senin önünde başka kızlarla fingirdeşmek.
انتظار ثلاثة أيام في مراسلتكِ مغازلة امرأة أخرى أمامكِ

önünde muhteşem bir şey varken üç gün beklemek işe yaramaz.
و تعرفين أنه عندما يكون هناك شيء رائع, أمامكِ تماماً, و تنتظري ثلاث أيام أو إسبوع, و لم يجدي الأمر

Tam önünde bir havalandırma kapağı olmalı.
هناك يجب أن يكون . غطاء التهوية أمامكِ تماما

Affedersin, senin önünde koruyucunu kötülememem gerekiyordu.
آسفه لا يجب أن أستخف بالوصية عليكِ أمامكِ

önünde bir seçim var geri kalan tüm hayatını etkileyecek bir seçim.
لديكِ خيار أمامكِ ، خيار سيؤثر على بقية حياتك

Sence şu anda önünde dikilen şu adam sokaktaki bir serseriden daha iyi değil mi?
ألا تعتقدي أن الرجل الذى يقف أمامكِ الأن ليس أفضل من حقير يسير فى الشارع؟

Aslında ben çok üzgünüm senin önünde bu şekilde durduğum için.
فى الحقيقة أنا آسفة جداً لإنني أقف أمامكِ بهذا الشكل.

Özellikle senin karşında sigara içmedim.
لأننى لم أتدخن أمامكِ أبداً وكذلك أمام الناس

Tam Önünüzde.
أمامكِ مباشرةً.

Ne? Gözünün Önündeki şeyleri bile fark edemiyorsun, değil mi?
لا ترين أبداً ما هو أمامكِ ، أليس كذلك ؟

Önündeyim!
أمامكِ..